Dr. Yanartaş: "Ramazan’da Su Kaybı Eklemleri Etkiliyor"

Dr. Yanartaş: "Ramazan’da Su Kaybı Eklemleri Etkiliyor"
Medicana Konya Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı olarak görev yapan Dr. Gamze Yılmaz Yanartaş, vücutta su ve elektrolik dengenin bozulmasının tüm vücut işleyişini ve dolayısıyla eklem...

Medicana Konya Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı olarak görev yapan Dr. Gamze Yılmaz Yanartaş, vücutta su ve elektrolik dengenin bozulmasının tüm vücut işleyişini ve dolayısıyla eklemleri etkileyeceğini söyledi.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gamze Yılmaz Yanartaş, Ramazan’da oruç ibadetini yerine getirirken dikkat edilmesi gereken esaslar olduğunu belirterek, orucun sağlığa faydaları olmakla birlikte yapılabilecek yanlışlarla vücuda zarar verir hale gelebileceğini kaydetti.

Ramazan ayında vücudun çalışması ve metabolizmamızda önemli değişiklikler olduğunu anlatan Yanartaş, şöyle konuştu: "Uzun süren susuzluk sıvı dengesi ve vücut sıvılarında bulunan elektrolitlerde bir takım değişiklikler yapar. Bu değişiklikler kronik hastalıkları olup çoklu ilaç tedavileri alan hastaları ve yaşlıları daha fazla etkilemektedir. İçilen ilaçların çoğunun vücuttan atılımı böbrekler yoluyla ve suyla birlikte olmaktadır. Bu yüzden, yeterli sıvı alımı oldukça önemlidir. Mide ülseri, gastrit, reflü hastalığı, kardiyak hastalığı olanlar, düzenli ve çoklu ilaç kullanımı olan hastalar, diyabet ve yüksek tansiyon hastalığı olanlar oruç tutmadan önce hekimleriyle görüşüp öneri almalıdır." Ramazan ayında beslenmeye diğer zamanlardan daha çok dikkat etmek gerektiğini anlatan Yanartaş, şunları söyledi: "Unutulmamalıdır ki, vücudumuzun temel yapı taşı olan su ve elektrolit dengesinin bozulması tüm vücut işleyişini ve dolayısıyla eklemleri etkileyecektir. Baş ve boyun ağrıları Ramazan ayında çok sık karşılaştığımız durumlardır. Özellikle gerilim tipi baş ağrıları, boyun, kas ve iskelet sistemi ağrıları, kramp tarzında ağrılar bunlardan bazılarıdır. Sıcak bir yaz ayı geçirmemiz ve oruç süresinin uzun olması nedeniyle klimaların aktif çalışması kas tutukluklarına bağlı ağrıları artıracaktır.”

“İFTAR VE SAHURDA YAĞLI YİYECEKLERDEN KAÇININ”

Doktor Gamze Yılmaz Yanartaş, iftar ve sahur vakitlerinde yağlı yiyeceklerden kaçınılmasını tavsiye ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Aç kalmak, öğün atlamak veya oruç tutmak birçok hastada migren krizine yol açar. Oruç tutarken baş ağrısı şikayetinin en önemli nedeni sağlıklı beslenme kurallarına aykırı olarak yüksek hava sıcaklığı ve ter yolu ile kaybedilen yüksek sıvı miktarına rağmen su içilmemesidir. Oruç tutmanın vücut için yararlı etkilerini herkes bilmektedir, ancak mide ve bağırsaklar açısından bu sürecin bazı zorluklar oluşturabileceğini unutmamak gerekir. Özellikle ramazan ayında boş kalan mideye iftar ve sahur vakitlerinde yüklenmenin ciddi mide ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına yol açabileceğini unutmamak gerekir. İftar ve sahur vakitlerinde ağır, yağlı yiyecekleri tüketmekten kaçınılmalıdır. Uzun açlık süresince midede bazı salgılarda azalma olmaktadır. Bu durum mide ve bağırsakları dış etkenlere karşı daha duyarlı hale getirir ve hafif bir gastrit, iyileşme yolunda olan bir ülser ya da benzer hastalıklar bu şartlar altında belirginleşir. Bu yüzden mide şikayetleri olanların ya da geçirilmiş ülser, mide kanaması gibi geçmişi olanların oruç tutmaya başlamadan önce, mutlaka hekim önerisini dikkate almaları uygun olur.”

“HIZLI YEMEK REFLÜ ATAKLARINI TETİKLİYOR”

Reflü hastalarına uyarılarda bulunan Doktor Yanartaş, sözlerine şöyle devam etti; “Normalde reflü hastalarının az ve sık sık yemeleri, yedikten sonra hemen yatmamaları gerekmektedir. Ramazanda uzun süre aç kaldıktan sonra iftarda hızlı yemek yemek reflü ataklarını tetikleyecektir. Ayrıca, iftarla sahur arasında bol sıvı, sebze ve meyve tüketilmelidir. Tatlı olarak ağır hamur işi tatlıların yerine hafif ve sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Özellikle yağlı yemeklerde mide boşalması geciktiği için reflü hastalığı belirtileri artabilmektedir. Yemek yedikten sonra hemen yatmanın reflü hastalığı belirtilerini artırdığı bilinmektedir. Bu nedenle sahurda çok fazla ve çeşit yemek yenmemesi gerekmektedir. Özellikle orucu açtıktan bir saat kadar sonra kırk dakikalık yürüyüşler yapmamız kalp damar sağlığı için önemli olduğu kadar, kaslarımızı güçlendirerek eklem ağrılarımızı azaltacaktır. Ramazanda birdenbire ağır egzersiz ve spor yapmamamız gerekir. Oruç tutarken sahur öğününü atlamak sağlığımız için uygun değildir. Buna ilaveten, sahurda tüketilecek besleyici özelliği yüksek yiyecekler tüketilmediğinde dengesiz beslenmeye bağlı sağlık sorunları ortaya çıkacaktır. Bu basit önlemler Ramazan ayında daha konforlu bir süreç geçirmemizi sağlayabilir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.