Her hanede bir ah, her yanakta bir gözyaşı, her sokakta bir ağıt.

Dertler ne de çok!

Sabredenler ne kadar az! unutma ki musibete uğrayan bir sen değilsin Hatta başına gelen musibet, bir çokların gözünde çok hafif olabilir. Yıllardır yatağa mahkum, sağa sola döndükçe acıyla inleyen, ağrıdan dolayı çığlıklar atan nice hasta vardır biliyor musun?

Ömür boyu hapse mahkum olmuş nice insanlar vardır ki yıllardır güneş ışığı görmemiş, hücrelerinden başka yer görmemişlerdir. Hayatının baharındaki ciğer parçalarını kaybetmiş nice anne babalar vardır bilir misin?

Borç içinde yüzen, dertlerin ardı arkası kesilmeyen, felaketlerin peş peşe geldiği nice insanlar vardır. Artık onlara sabır dileme ve bu dünyanın mümin için bir zindan olduğunu kesin olarak öğrenme zamanın geldi! Bil ki bu dünya acı, keder ve hüzünlerin yurdudur. Sabahleyin hane halkıyla şenlenen nice köşk, akşam sahiplerinin tepesine göçüvermiştir. Daha dün birlikte olan, sağlık afiyet ve servet içinde yüzen bir aile bir de bakmışsınız ki yokluk, hastalık ve ölümlerle imtihan ediliyor: 'Onlara nasıl yaptığımız size açık oldu ve size misaller verdik.'(Kur'an-ı Kerim,İbrahim14/45)

Bu noktada yapmamız gereken, nefsinizi olgun bir devenin kayanın üzerine çöküşü gibi yerli yerine oturtmanızdır. Başınıza gelen müsibeti, çevrenizdekilerle ve sizden önce yaşayan kimselerin musibetleriyle  tartmalısınız. Böyle yaptığınızda onlara nispetle hiçbir şeyinizin olmadığını anlarsınız. Başınıza gelenler onlarınkine göre çok hafif ve basittir. Bu yüzden lütfu sebebiyle Allah'a hamd etmeli, size verdikleri için şükretmelisiniz. Sizden alınana sabretmeli, çevrenizdeki felaketzedelere sabır tavsiye etmelisiniz.

Sevgili Peygamberimiz de sizin için çok güzel bir örnek vardır.

Başına işkembe atılmış, ayaklarının altına dikenler serpilmiş ve yüzü yaralanmıştır. Ambargoya uğradığında ağaç yapraklarını yemek zorunda kalmış, Mekke'de dışlanmış, uhud savaşında dişleri  kırılmıştır. Sevgili eşi, Hz Aişe iftiraya uğramıştır. Uhud savaşında en sevdiği arkadaşlarından yetmişi şehit edilmiş, hayatta iken oğullarının tamamını ve kızlarının çoğunu yitirmiştir. Kimi gün açlıktan karnına taş bağlamış, Allah'ın seçilmiş peygamberi iken şairlik, büyücülük, kahinlik, delilik ve yalancılıkla suçlanmıştır. Allah onu hepsinden korumuştur  ama bütün bunlar sevgili  Peygamberimiz için sınavlar olmuştur.

Daha öncesinde Hz.Zekeriya öldürülmüş, Hz.Yahya boğazlanmış, Hz Musa terk edilmiş, Hz İbrahim ateşe atılmış ve diğer büyük insanlarda aynı yolda yürümüşlerdir. Hz Ömer hançerlenmiş, Hz Osman suikasta uğramış, Hz Ali bıçaklanmıştır. Hak yolunda kamçılanan ve hapislerde çürütülen alim ve Salihlerin haddi hesabı yoktur.

'Yoksa sizden öncekilerin başlarına gelenler size de gelmedikçe cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar zorluk ve sıkıntılara uğramış ve sarsılmışlardı.'(Kur'an-ı Kerim,Bakara 2/21).

Ramazan ayını mübarek topraklarda geçireceğimden dolayı sizlerden bir süre ayrı kalacağım. Hayırlı Ramazanlar