Dünya Talasemi Günü’nde Aksaray’da Talasemi Anlatıldı
Her yıl 8 Mayıs tarihinde kutlanan Dünya Talasemi Günü Aksaray’da farkındalık oluşturmak için çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Kutlamalar kapsamında Aksaray Belediyesi önüne İl Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından stant açıldı. Stantta görevli doktorlar vatandaşlara talasemi hakkında broşürler dağıtarak bilgiler verdi.
Konuyla ilgili bilgiler veren İl Halk Sağlığı Müdür Vekili Dr. Ahmet Bakan, 1993 yılından itibaren 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü olarak kutlandığını belirterek, talaseminin Akdeniz Anemisi anlamına geldiğini söyledi. Talaseminin dünyada en sık görülen, aynı zamanda önlemi en kolay olan kalıtsal bir kan hastalığı olduğunu belirten Dr. Bakan, “Anemi (kansızlık) oluşmasında etmen, kanda alyuvarların yapısında yer alan hemoglobin molekülünün yapısındaki bozukluktur. Talasemi ve hemoglobinopatiler dünyanın önemli halk sağlığı sorunlarından birisidir. Dünya Sağlık Örgütünün yayınlarında, dünyada yaklaşık 270 milyon taşıyıcı olduğu ve her yıl yaklaşık 300 bin hasta çocuğun dünyaya geldiği bildirilmektedir. Ülkemizde de önemli bir halk sağlığı sorunu olan hemoglobinopatilerin gündemde tutulması ve bu sayede toplumun bilinçlendirilmesi ve konuya hassasiyetin oluşturulması hedeflenmektedir. Türkiye’de talasemi sıklığı genelinde yüzde 2,1, sahil bölgelerinde ortalama yüzde 4,3 civarında, toplam 1 milyon 400 bin taşıyıcı olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’deki toplam hasta sayısı ise 4 bin 500 civarında olup, her yıl 300-400 talasemili hasta çocuk doğmaktadır. Toplumların geleceği o toplumu oluşturan bireylerin nitelikleri ile doğrudan ilişkilidir. Toplumu oluşturan bireylerin nitelikli olabilmesi ve üretken yaşayabilmesi her şeyden önce bu bireylerin sağlıklı olmalarına bağlıdır. Talasemi hastalığından da korunmak için toplumun hastalıkla alakalı bilgi sahibi olması, risk grubunda olanların kan testi yapılması ve taşıyıcı olanlara yönelik genetik danışmanlık hizmeti verilmesi ile mümkün olabilmektedir. Talasemi taşıyıcısı olduğunu bilmenin önemi; eğer ebeveynlerden ikisi de taşıyıcı ise doğacak her çocuk yüzde 25 olasılıkla sağlıklı, yüzde 50 olasılıkla kendileri gibi taşıyıcı ve yüzde 25 olasılıkla da hasta olabilir. Ebeveynlerin yalnız biri taşıyıcı ise doğacak her çocuğun yüzde 50 sağlam, yüzde 50 taşıyıcı olma ihtimali vardır. Türkiye’de akraba evliliklerinin fazla olması ve akraba evliliklerinin yüzde 70’inin 1. derece akrabalar arasında yapılması nedeniyle, genetik geçişli bir hastalık olan talaseminin görülme sıklığı artmaktadır. Bu nedenle, ikisi de taşıyıcı olan çiftlerin bilinmesi ve çocuk sahibi olmadan önce genetik danışmanlıktan yararlanmaları, hastalığın önlenmesi açısından gereklidir. Talasemi; Akdeniz bölgesinde ve göçlerle yayılarak dünyanın her ülkesinde görülen kalıtsal bir kan hastalığıdır. Talasemi kalıtsal bir hastalıktır. Talasemi hastalığında, taşıyıcısı olduğunu bilmeniz önemlidir. Taşıyıcıların büyük çoğunluğu hastalığı taşıdıklarını bilmezler ancak talasemi hastası bir çocuk sahibi olduklarında ya da özel kan testi yaptırdıklarında öğrenirler. Bu tür kalıtsal hastalıklardan korunmada en etkili yöntem; evlilik öncesi tarama testleridir. Talasemi; toplum eğitimi, evlilik öncesi tarama ve doğum öncesi tanı testleri ile önlenebilen bir hastalıktır. Toplumun bu konuda bilgili, duyarlı olması gerekir. Talaseminin önlenmesi, toplum sağlığının kalkındırılması için herkesi işbirliğine davet ediyoruz. Sağlıklı bir çocuk sahibi olmak için evlilik öncesi mutlaka ’talasemi testi’ yaptırınız” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.