Erkekler kadınlara kıyasla kendilerini daha sağlıklı hissediyor
Türkiye bacağının Barem tarafından gerçekleştirildiği araştırmada; tüm dünyada stresin ciddi bir yükselişte olduğunun altını çiziliyor.
Erkekler kadınlara kıyasla kendilerini daha sağlıklı hissediyor
Araştırma; dünya genelinde kişilerin sağlık düzeyine ilişkin algılarının %74 oranında olumlu olduğunu, ancak pandemi öncesi oranın, %76’nın az farkla da olsa altında olduğunu belirtiyor. Dünyadaki algı ile paralel olarak, Türkiye’de sağlık düzeyine ilişkin algı %76 ile olumlu; görüşülenlerin %57’si kendini sağlıklı, %19’u ise çok sağlıklı hissediyor. Sağlık algıları cinsiyetlere göre incelendiğinde kadın ve erkekte farklılıklar görülüyor; erkeklerin %84’ü, kadınların ise %68’i kendini “sağlıklı ya da çok sağlıklı” olarak tanımlıyor. Yaş gruplarına göre ayrıldığında, Türkiye’de 18-34 yaş arasındaki bireyler kendilerini diğer tüm yaş gruplarına kıyasla daha yüksek oranda (%86) oranda sağlıklı hissettiğini söylüyor. Sosyo-ekonomik statü bakımından ise; üst ve orta sosyo-ekonomik statü gruplarında sağlık algısı sırasıyla, %85 ve % 82 iken, bu oran alt sosyo-ekonomik grupta %57’ye kadar düşüyor.
Hem dünyada hem Türkiye’de stres zirveyi zorluyor
Bir önceki global araştırmada dünya çapındaki bireylerin %40’ı, bu yılki araştırmada ise %21,5’i hiç stres yaşamadığını belirtiyor. 2022 yılında %60 olarak saptanan “değişen derecelerde stres yaşayan” oranının bu yıl, %78,5’e yükseldiği görülüyor. Günlük yaşamlarında stres yaşadığını belirtenler arasında, %82 ile tam zamanlı çalışanlar ve %83 ile öğrenciler başta geliyor. Coğrafi bölgelere göre bakıldığında da, dünyanın en “rahat” kesimi %26’lık bir oranla hiçbir zaman stresli hissedilmeyen APAC bölgesi. Türkiye’de ise bireylerin %13’ü stres yaşamadığını belirtirken, kendini stresli hissedenlerin %51 olduğu; 2022 araştırmasına kıyasla stres yaşayan bireylerin %87’ye ulaştığı görülüyor. Türkiye’de günlük yaşamda stres hissetmeyenlerin oranlarında cinsiyet ve yaş gruplarına göre farklılıklar dikkat çekiyor; erkeklerin %19’u, kadınların ise %7’si stres yaşamadığını ifade ediyor, 55 yaş ve üzerindeki bireylerde stres yaşamayanlar %23 ile diğer yaş gruplarına göre daha yüksek. Sosyo-ekonomik statü bakımından incelendiğinde ise en çok stres hisseden grup %93 ile orta sosyo-ekonomik sınıf iken bu oranlar, üst ve alt sosyo-ekonomik sınıfta %84 - %85 olmak üzere benzer yüzdelerde görünüyor.
Stresin ana sebepleri iş ve para
Katılımcılar, kendilerini stresli hissetmelerinin ana nedeni olarak işe bağlı sebepleri (%24) gösteriyor. Cinsiyet ayrımı gözetildiğinde, kadınlara (%20) kıyasla erkeklerin %27’si kendilerine stres getiren faktörün daha çok iş olduğunu belirtiyor. Hem erkekler hem kadınların kendilerini eşit derecede stresli hissettiği gelir ve parasızlık ise bir diğer endişe kaynağı (%21). Öte yandan, kadınların aile konusundaki stres düzeyi, erkeklerdeki %15’e karşılık %22 ile çok daha yüksek. Bulguların yaşa bağlı olarak önemli ölçüde değiştiği araştırmada, işleriyle ilgili en çok stres yaşayanlar 25 ile 44 yaş arasındakiler (%29) iken 65 yaş üstü için bu oran %9'a kadar düşüyor. Türkiye’de stresli hissedilmesinin ana sebebi olarak gelir ve parasızlık (%24) faktörleri zirvede yer alıyor. Stres nedenlerinde ikinci sırada gelen iş stresi (%17), cinsiyet ayrımına göre incelendiğinde erkeklerde %26 iken kadınlarda %8 olarak ortaya çıkıyor. Stres nedenlerinde üçüncü sırada ise %13’lük bir yüzdeyle aile yer alıyor; aileye bağlı nedenler kadınlarda erkeklerin dört katı olup %20 civarına denk geliyor.
Araştırma künyesi: Çalışmada 39 ülkede 33,866 kişiyle görüşüldü. Araştırma Türkiye’de 20 – 26 Ocak 2024 tarihleri arasında CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle 523 kişi arasında gerçekleştirildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.