Gençleri bu illetten kurtarın

GENÇLERİ KURTARIN!

Madde kullanımının en çok olduğu iller arasında bulunan Konya'da son bir ayda 3 kişi uyuşturucudan hayatını kaybetti. Şehirde madde bağımlısı sayısı ise 15 bini geçti. Uyuşturucu kullanımındaki artış aileleri tedirgin ederken, her gün çok sayıda genç ise yine uyuşturucu batağına düşüyor.

Konya'daki bağımlılar en çok eroini tercih ediyor. Son dönemlerde bonzai kullanımı düşerken çakmak gazı ve bali gibi maddelerin kullanımında ise yükseliş sözkonusu. Uyuşturucu kullanımındaki artış önlenemiyor. Hala okul önlerinde bile uyuşturucu satılıyor. İnternet üzerinden madde satışı yapanlar bile var. 2011 yılında açılan Gül Gençlik Derneği, gençleri uyuşturucu bataklığından kurtarmak için bir dizi faaliyet yürütüyor.

Uyuşturucu kullanımını engellemek ve madde kullananları yeniden topluma kazandırmak amacıyla bir kaç gönüllü tarafından kurulan Gül Gençlik Derneği'nin Başkanı Uzman Doktor Özgür Öz, uyuşturucu kullanımındaki artışa dikkat çekti, ailelere önemli uyarılarda bulundu.

BAĞIMLILAR İNTİHAR EDİYOR

"Bağımlı sayısında korkutan bir artış var" diyen Doktor Özgür Öz, "Konya'da eroin kullanımı her zaman birinci sırada. Eroini sırasıyla esrar ve bonzai takip ediyor. Çakmak gazı kullanımı var. Bali gibi tutkalların kokusuyla kafa bulan çocuklar da bulunuyor. Bonzai kimyasal bir madde. Bu madde kısa sürede bireyleri ölümle burun buruna getiriyor. Esrar ve eroin nispeten organik. Ama bunlar da saf değil. Kimyasal maddeler de var. İçine ne koydukları belli değil. Uçucular beyin hasarına sebep oluyor" diye konuştu.

Toplumda gizli bağımlıların sayısının da hayli fazla olduğunu belirten Özgür Öz, "Bağımlılar çıkıp da bağımlıyım demiyor. Bu noktada ailelerin yaklaşımı önemli. Ağır ve az bağımlılar var. Bazı ağır bağımlılar kendini asıyor, intihar ediyor, bir köşede ölü bulunuyor. Madde kullanımında sosyal çevre çok önemli" diye konuştu. 

BAĞIMLILAR TETİKÇİ OLUYOR

Bağımlılıkla mücadelenin yetersiz olduğunu belirten Öz, "Bu toplumsal bir mesele. Sosyal bir rahatsızlık. Toplumu kangrenleştirir. Bu hastalık bize de bulaşır. Bağımlılar çok kolay suça karışıyor. Suç örgütlerine ve fuhuş çetelerine katılıyorlar. Toplumda istenmeyen ortamlar artar. Bir insana tetikçilik yapmak kolay değildir. Ama bir bağımlı kolay şekilde tetikçi olur. AMATEM'in yatak kapasitesi yetersiz. Yatak sayısını istediğiniz kadar artırın yine yer kalmayacaktır. Madde kullanımı çok. Bir madde bağımlısı 10-15 günde kurtulmuyor. Hastayı arkadaş ortamından, maddeden uzak tutmak gerekiyor. Mutlaka önleyici tedbirler alınmalı" sözlerini kullandı.

10 YAŞINDA HASTAMIZ VAR

Bağımlıların çok kolay bir şekilde maddeye ulaştığını belirten Öz, "Torbacılar satış yapmak için her yolu deniyor. AMATEM'e bile uyuşturucu sokmak isteyen var. Tedbirlerini alıyorlar. Torbacılar hastane çevresinde geziniyor. Torbacıların bir diğer uğrak adresi de okullardır. AMATEM ve okullara sızmak için çaba sarf ediyorlar. Bir de bağımlılar zamanla torbacı oluyor. Çünkü madde satın almak için paraya ihtiyaç duyuyor. 10 yaşında bir hastamız var. 8-9 yaşında hastamız var diyen kurumlar var" şeklinde konuştu.

HER BAĞIMLI SUÇLU DEĞİLDİR

Uyuşturucuyla mücadele noktasında az da olsa farkındalığın oluştuğunu, kurulan narkotimlerin satışı biraz azalttığını dile getiren Öz, toplumun bağımlılara 'suçlu' gözüyle baktığını, bunun yalnış bir tutum olduğunu ifade etti. Bağımlıların tedavisinin hayli zor olduğuna da dikkat çeken Öz, "Hastaları, bağımlıları yeniden topluma kazandırmak için herkes elini taşın altına koymalı. Bırakmış, aklanmış kişileri takip etmek gerekiyor. Çünkü bu kişiler her an yeniden başlayabilir. Aileler dikkatli olmalı. Bu ateş her an bizi de yakabilir" ifadelerini kullandı.

KERİM ATICI

haberfark.net