Cüneyt Eskil

Cüneyt Eskil

Hey deli gençlik!

Hey deli gençlik!

 Kahvehane kapanma zamanı gelince üç arkadaş kahvehane sahibinden ödünç domino takımı alırlar. Aslında bu oyunu oynamak için ideal olan dört kişidir ama bunlar üç kişidir. İçlerinden birinin ailesi yayladadır. Bu nedenle evleri boştur. O eve giderler. O zaman içecekler can şişede satılırdı. Meyve suyuna oyun oynarlar. Oyun bitince yatağı yan sererek tek yatağa yatırlar.

            Gençlik bu ya. Sohbete başlarlar. Bir tarafta ev sahibi, diğer tarafta kendisi yatmaktadır. Ortada ise diğer arkadaşları yatar. Sohbet başlar. Sohbeti daha çok ev sahibi ile o yapmaktadır. Ortada yatan daha çok konu mankeni konumundadır. İkisinin ortak yönü daha fazladır. Gençlik olunca konu ne olabilir ki? Ortada olan anlamasın diye şifreli konuşurlar. Şimdi geriye dönüp baktığında bu şifreli konuşmadan utanmaktadır. Ama oldu işte.

            Konuşma sürer gider. Ortada bulunan bir o yana, bir bu yana bakar. Konu bellidir. Ama birbirlerine konu kahramanını şifreli tarif ettiklerinden ortada bulunan kimden söz edildiğini anlamaz.      

            O tarihte caminin birinin imamı Böğetli Osman Hoca'dır. Eskil’de sabah namazı ezanını ilk okuyan odur. Osman hocanın sesi duyulur. Sabah namazı için camiye davet etmektedir. Uyku zamanının geldiğini anlarlar.

            Ev yerden olup, penceresi insan boyu hizasındadır. Bir sesle uyanır. Zorlayarak gözlerini açar. Merak edip ortada yatanın babası araştırıp öğrenmiş, oğlunu çağırmaya gelmiştir. Kalkar, evlerine gelir. Uykuya kaldığı yerden devam eder.

            Aradan yıllar geçmiştir. Gençliğin etkisiyle üçüncü arkadaşlarına yaptıkları davranıştan aklına geldikçe utanır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cüneyt Eskil Arşivi