Nilgün Güney

Nilgün Güney

Kalplerinde hastalık bulunanlar imani kuşku içindedirler

Kalplerinde hastalık bulunanlar imani kuşku içindedirler

 Allah’ın yapılmasını emrettiği her şeyin en doğru, en güzel, en hikmetli ve en hayırlı olduğunu bilirler. Kuşkusuz bu teslimiyet, bu kişilerin imanlarından kaynaklanmaktadır.

Ayrıca kişinin Rabbini bildiği halde teslimiyet gösterememesi imani zafiyettendir. Çünkü iman yalnızca Allah’a tam bir teslimiyet ile yaşanır. Günümüzde insanların birçoğu, Kuran ayetlerinin bir kısmını yerine getirirlerken bir kısmını göz ardı etmektedirler. Hatta iman etmedikleri halde toplumsal yargılar nedeniyle iman ediyorlarmış gibi görünerek rol yapmaktadırlar. Örneğin insanlar iyi bilsinler diye fakirlere yardımda bulunmak gösteriş uğruna yapılan bir ahlak anlayışıdır. Kuran’a tam tabi olmak ve itaat etmek nefislerine ağır gelir.

“… Yoksa siz, kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.’’ (Bakara Suresi, 85)

İman ediyor gibi görünen bu kişiler namazı isteksizce kılar ve hoşlarına gitmiyorken infak ederler.

... Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı ancak çok az anarlar.” (Nisa Suresi, 142) 

Allah’ın açık ayetlerine rağmen kalplerinde kuşku hisseden bazı insalar Müslümanlara karşı düşmanca tavırlar gösterirler. Allah, iman etmeyenlerin bu davranışlarını ve kinlerini yine Kuran’da bizlere haber verir:

“Sizler, işte böylesiniz; onları seversiniz, oysa onlar sizi sevmezler. Siz Kitabın tümüne inanırsınız, onlar sizinle karşılaştıklarında "inandık" derler, kendi başlarına kaldıklarında ise, size olan kin ve öfkelerinden dolayı parmak uçlarını ısırırlar. De ki: "Kin ve öfkenizle ölün." Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.” (Al-i İmran Suresi, 119) 

Müminin tek dostu ve tek yardımcı sonsuz akıl sahibi olan Allah ve O’nun samimi kullarıdır. Allah’ın Kuran’da "Mü'minler ancak kardeştirler..." (Hucurat Suresi, 10) ayetiyle bildirdiği üzere müminler birbirlerinin kardeşi, birbirlerinin velisi ve gerçek dostudurlar. Samimi bir müminin Allah’a olan içli sevgisi, derin saygısı ise her şeyin üstündedir.

İman etmeyen insanlar sevgiyi ve sevginin getirdiği güzellikleri asla tadamazlar. Hatta karşısındakine kendilerini sevdirebilmek için birçok yol denerler ama asla başarılı olamazlar. İmanı kavrayamamış bu kişiler, bu nedenle tüm hayatlarını insanların hoşnutluğunu kazanmak için harcalar. Oysa kalplerde sevgiyi oluşturacak olan Allah’tır.

“İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır.” (Meryem Suresi, 96)

 

Görüldüğü gibi Rabbini hakkıyla edemeyen insanlar çevresindekilerin hoşnutluğunu kazanmaya yönelik bir yaşam tarzını benimsedikleri için, ne Allah’a teslim olabilir, ne imanın güzelliğini yaşayabilir ne de Allah’ın en güzel nimet olarak yarattığı sevgiyi yaşayabilirler. İnsanı dünyada ve ahirette kurtulaşa götürecek tek yol Allah’a yönelip dönmektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nilgün Güney Arşivi