Kızı için 15 yıl hukuk mücadelesi verdi, ikinci kez zaman aşımına takıldı
Konya'da 2002 yılında 2 yaşındayken kalça çıkığı nedeniyle götürüldüğü hastanede yanlış anestezi sonucu bitkisel hayata girdiği ileri sürülen ve 7 yıl sonra hayatını kaybeden Sevgi Öz'ün babası, 15 yıl verdiği hukuk mücadelesi sonrası ikinci kez zaman aşımına takıldı.
Çocuğunun yaşadıklarını ve dava sürecini anlatan Sevgi'nin babası Muammer Öz, "Kızım Sevgi Öz'e 2002 yılında kalça çıkığı teşhisi konulmuş, 6 ay alçıda kalmasının sonucunda ameliyata karar verilmiş, 2002 yılının 10. ayında ameliyata alınmıştı. Kızım ameliyatta anestezi hatası yüzünden bitkisel hayata girmiş, 7 yıl bitkisel yaşamış 2009 yılında vefat etmişti. Bu olayı 2002 yılında hukuk sürecine taşıdım. Dava sonuçlandı, temyize gitti. 2 yıl beklemenin sonunda karar onanmış fakat dava süresi 7 yıl 8 ay olduğundan, zaman aşımı süresi dolduğundan davanın düşmesine karar verilmişti. Sonra çocuğum 2009 yılında rahmetli oldu" ifadelerini kullandı.
"15 yılın sonunda benim geldiğim nokta; suçlular ama zaman aşımı kararıyla iki sefer ne onlar aklandı, ne biz rahatladık"
2009 yılında ölüme sebebiyetten aynı insanlar hakkında tekrar dava açıldığını söyleyen Muammer Öz, "Bu dava süresinde 4 yılın sonunda anestezi uzmanı 18 ay, anestezi teknisyeni 12 ay hapis cezası aldı. Bunlar da tekrar para cezasına çevrildi. Biz tamam suçlular ceza aldı dedik olayı kapattık ama karşı tarafın avukatları aracılığıyla tekrar temyize gitti dava. Temyiz sonucunda 12. Yargıtay Daire Başkanlığı davanın 8 yıl gibi zaman olduğunu ve zaman aşımı dolduğunu ve tekrar davanın düşürülmesi için ikinci kez dava düşürüldü. Benim kamuoyuna duyurmak istediğim 5 yıl ilk olarak 3. Ağır Cezada dava işlerken her seferinde dedim ki bu zaman aşımı başımıza geldi. Allah'ım hiçbir ailenin başına bu olayları yaşatmasın. Ama zaman aşımı tekrar geliyor. İkinci kez zaman aşımı geliyor. Bu dava hızlansın, dava seyir halindeyken kamuoyuna duyurdum. Ama tekrar maalesef ikinci kez zaman aşımı kararı çıkıyor. Yani bir dava ilk seferinde hani kanunlarda, mahkemelerde hantal yapı yüzünden zaman aşımına uğradı, ikinci sefer aynı dava ölüme sebebiyetten yargılanan insanlar 8 yıl gibi bir dava süresi sonucunda yine zaman aşımı kararı çıktı. Hakkımı tam 15 yıl aradım, 15 yılın sonunda benim geldiğim nokta, suçlular ama zaman aşımı kararıyla iki sefer ne onlar aklandı, ne biz rahatladık. Benim evladım öldü. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Hukuk boşlukları yüzünden suçlular ceza almadı. Bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmeyi düşünüyordum ama şu anda Türkiye'deki hukuk yollarındaki 15 yılın sonunda şevkim kırıldı" diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.