Klimalardaki Gizli Tehlikeye Dikkat
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bahar Keleş Çolpan, havaların aşırı ısınması ile klima kullanımından kaynaklanan rahatsızlıkların da gözle görülür biçimde arttığını söyledi.
Kapalı ortamlarda ısı ve nem oranını düzenlemek amacıyla kullanılan klimaların, hem yaşam kalitemizi hem de iş performansımızı daha iyi hale getirdiğini fakat doğru bir şekilde kullanılmadığında beraberinde pek çok hastalığa da davetiye çıkardığını ifade eden Doç. Dr. Çolpan, “Özellikle sıcak havadan klima ile soğutulmuş soğuk bir mekana girmek ani vücut ısısı değişikliğine ve bağışıklık sisteminin bozulmasına yol açmaktadır. Grip, nezle, soğuk algınlığı, sinüzit, alerjik nezle, kulak enfeksiyonları gibi üst solunum yolu enfeksiyonları ve bronşit, zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir. Klimaların düzenli olarak bakımı yaptırılmaz ve filtreleri değiştirilmezse içerisinde çeşitli bakteriler, virüsler ve mantarlar çoğalır. Klima yoluyla bulaşan en önemli hastalık “klima hastalığı” olarak da adlandırılan ‘lejyoner’ hastalığıdır. LegionellePneumophilia adlı bakterinin sebep olduğu bir zatürredir. Maalesef geçen yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Erşahin’i lejyoner hastalığından kaybettik” dedi
“KLİMALARIN DÜZENLİ BAKIMI YAPILMALI”
Lejyoner rahatsızlığının dışında özellikle klimalara yerleşen mantarların alerjik nezle ve astımı da tetiklediğini belirten Doç. Dr. Çolpan, klimaların düzenli olarak bakımının yapılması ve filtrelerin değişiminin önemine dikkat çekti. Klimaların, enfeksiyonların yanı sıra halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, migren atağı, yüz felci, kas ağrıları ve tutulmalarına da yol açabildiğini dile getiren Çolpan, “Klimaya bağlı rahatsızlıkların oluşmasını önlemek ve daha güvenli bir şekilde kullanmak için klimalar; düzenli olarak kontrol edilmeli ve filtreler düzenli olarak değiştirilmeli, ortamın nem miktarını artırmak için zaman zaman kapı ve pencere açılarak doğal havalandırma yapılmalı, ortam yavaş yavaş soğutulmalı böylece klima fitrelerinde bakteri ve virüs üremesi engellenmiş olur, Klima çalışırken sigara içilmemeli, Klima doğrudan üzerimize gelmeyecek şekilde ayarlanmalı ve direk üflemesinden kaçınılmalıdır. Böylece kas tutulması yüz felci gelişimini önlemiş oluruz Araba içi klima kullanımında ise direk yüz ve göğse değil cama vuracak şekilde ayarlanmalıdır, Özellikle yaşlı, çocuk, astımı olan hastalar, şeker hastaları, alkolikler, kemoterapi hastaları, kronik böbrek ve akciğer hastalarının klima hastalıklarına karşı daha yatkın oldukları için daha dikkatli olmaları gerekmektedir” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.