Konya'dan dünyaya

Konya'dan dünyaya
Geleneksel Türk el sanatlarının seçkin ürünlerinden biri olan keçe, unutulmaya yüz tutsa da son yıllarda Konyalı sanatçıların dünya çapında yaptığı çalışmalarla yeniden gün yüzüne çıkmaya başladı

DÜNYADA BİLİNEN İLK TEKSTİL ÜRÜNÜ
Yün lifinin sıcak su ve sabunla pişirilmesi neticesinde meydana gelen tekstil ürünü olan keçe, usta ellerin yaptığı özenli çalışmaların ardından geleneksel Türk el sanatlarının bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Bundan yarım asır öncesine kadar hemen hemen herkesin evinde yer yaygısı, yelek, şapka ve süs eşyası gibi çeşitleriyle bulunan keçe, belli bir süre içerisinde modernizmin ve teknolojinin de etkisiyle kaybolmaya yüz tuttu. Dünyadaki ilk tekstil ürünü olarak bilinen keçeye son dönemde ilgi yeniden arttı. Bunda, Konyalı keçe ustası sanatçıların keçeyi dünya çapında tanıtmaya yönelik yaptığı çalışmaların büyük etkisi oldu. Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Nurgül Begiç ve keçe sanatı ustası Celalettin Berberoğlu, Mevlana Müzesi yakınlarındaki kerpiç yapılı sanat evinde yaptıkları keçe sanatı ürünlerini dünyanın dört bir yanında sergiliyorlar. El emeği ile yapılan, büyüklüğüne ve desenine göre haftalar boyunca üzerinde çalışılan keçe sanatı eserleri, Amerika, Boston, Fransa, Macaristan, Almanya ve Suriye gibi ülkelerde sergileniyor.
OSMANLI SULTANLARININ ÇADIRLARI KEÇEDENDİ
Keçe sanatının gelişmesi ve Türklere ait olan bu sanatın dünya çapında yayılması için verdikleri mücadeleyi Merhaba’ya anlatan Nurgül Begiç ve Celalettin Berberoğlu, Türk tarihinin her döneminde keçeden yapılmış ürünlerin kullanıldığını ifade etti. Selçuklularda daha çok yer yaygısı, yamçı, sikke, şapka ve yelek gibi ürünlerde kullanılan keçenin Osmanlı Devleti döneminde geliştirilerek sultanların çadırlarında da kullanıldığını dile getiren Nurgül Begiç, “Kurşun işlemez, ok delmez, böcek girmez, yazın serin, kışın sıcak tutan bir özelliğe sahip olan keçe, Osmanlı sultanlarının çadırlarında kullanılmıştır. Yündeki kılların her biri üzerinde özenle çalışıldığı ve ilmek ilmek işlendiği için sıkı ve sağlam bir yapıya sahiptir” ifadelerini kullandı. Keçe sanatı ustası Celalettin Berberoğlu da keçe sanatının insana sabır, çalışma disiplini, iç huzur, terapi ve kendini yenileme özelliği verdiğini belirtti.
AMACIMIZ HER EVE KEÇEDEN YAPILMIŞ BİR ÜRÜN GİRMESİNİ SAĞLAMAK
Keçe sanatı ile uğraşırken hiçbir şekilde ticari kaygı ve maddi gelir düşüncesi içerisinde olmadıklarının altını çizen Nurgül Begiç, amaçlarının kısa vadede Konya’da, uzun vadede ise Türkiye’de her eve keçeden yapılmış bir ürünün girmesini sağlamak olduğunu söyledi. Begiç ayrıca, dünya çapında da bu sanatın yayılması için çeşitli çalışmalar yaptıklarını, yurt dışında açtıkları sergilerin yanında, Konya’ya gelen turistlerin de keçeden yapılmış hediyelik eşyaları almalarını sağlamak için çaba sarf ettiklerini dile getirdi.
Özellikle Vuslat Yıldönümü etkinliklerinde Konya’ya gelen turist sayısında ciddi bir artış yaşandığını ve bu fırsatı iyi değerlendirmek gerektiğini ifade eden Begiç, “Konya’ya gelen yerli ve yabancı turist, Çin malı bibloları ve benzeri ürünleri alıp gidiyor. Turist, Konya’ya fazla bir şey bırakmadığı gibi, Konya sanatından da ülkesine bir şeyler götürmüyor. Aynı bibloları biz keçeden yapıyoruz. Çin’den gelen ürünler yerine geleneksel el sanatlarımızla yapılan ürünler vitrinlerde yerini alsa, sesimizi dünyaya daha iyi duyurmuş oluruz” diye konuştu.
PLASTİK DEĞİL, KEÇEDEN OYUNCAK YAPILSIN
Okul öncesi ve anaokullarında öğrencilerin oynadığı oyuncakların büyük bir bölümünün plastikten yapıldığını ifade eden Celalettin Berberoğlu ise, “Plastikten yapılan ürünlerin insan sağlığını tehdit ettiği herkes tarafından biliniyor. Bunun yerine hem okul öncesi ve anaokulu öğrencilerinin kişisel gelişimlerini hızlandıracak, hem de geleneksel sanatları daha küçük yaşlarda tanımalarını sağlayacak olan keçe, ahşap, mum gibi ürünler kullanılmalıdır. Çocuklar doğal olan ürünlere yönlendirilmelidir” dedi.
KEÇEYE İLGİNİN ARTMASI SEVİNDİRİYOR
Keçeden yapılmış ürünlere gösterilen ilginin ve keçe sanatını öğrenmek isteyenlerin sayısının artmasının sevindirici bir gelişme olduğunu anlatan keçe sanatçıları, bu durumun gelecek adına umut vaat edici olduğunu dile getirdi. Türkiye’de sadece Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde keçe ile ilgili bölüm bulunduğu ve her yıl ortalama 50 öğrencinin keçe öğrendiği vurgulandı.

Haber: RASİM ATALAY Merhaba

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum