Teknik Direktör Aykut Kocaman ulusal medyada “defansif oynatıyor” eleştirisi almamak için Kadıköy’de Fenerbahçe’ye karşı kafa kafaya oyamaya çalıştı. Defans oynatmadı!! ve Konyaspor 5 gol yedi. 

​​Öncelikle Aykut Kocaman takımına ne oynatmak istedi, ona bakalım. Dün akşam Aykut Kocaman rakibe presi orta alanda başlatıp takımının enerjisini kendi yarı sahasında daha tasarruflu kullanmak yerine rakibe önde baskı yaparak oynamayı tercih etti.

​​Bu şekilde oynayacaksanız takımın boyunu kısa tutmanız gerekiyor. Takımın blok halinde ileri gidip yine blok halinde geri gelmesi gerekir. Bunu yaparken savunmanızın arkasında top atılmasına da engel olmanız, geri dönüşlerde hızlı ve iyi pozisyon almanız, dengesiz yakalanmamanız gerekir.

​​Böyle oynayacaksanız iyi bir dokuz numaraya ihtiyacınız var. Hoca bu sebeple Mücahit Can ile maça başladı.

​​Bu durumda Mücahit Can’dan  beklenen ön alanda rakip savunmaya baskı yapması, rakibe savunmaya oyun kurdurmaması, ileride top tutması ve istasyon vazifesi görmesi, sırtı dönük oynayabilmesiydi. Ancak Mücahit Can bu yükü çekecek seviyede değil. İyi niyetle mücadele ediyor, ancak ümit milli takım oyuncusu Mücahit Can süper lig seviyesinde Konyaspor’un santraforu olmak adına bugüne kadar fazla bir umut vermedi.

​​Bajic zaten iyi bir santraforun sahip olması gereken niteliklere sahip değil, öyle bir niyeti çalışma azmi de yok. Kulübede oturup Konyaspor’un milyon liralarını alarak sezonu tamamlayacak gibi görünüyor.

​​Tabi mesele sadece Bajic, Mücahit Can meselesi değil. Fenerbahçe’ye karşı deplasmanda önde basıp dengeli bir oyun oynamak istiyorsanız, futbolcu kalitesi de ön plana çıkacaktır. Oyunu dengeleseniz bile bireysel beceriler ön plana çıkabilir. Nitekim dün akşam ki maçta da öyle oldu.

​​Mesela Gary Rodrigues'in oyun iştahı üst seviyedeydi. Fenerbahçe’yi öne geçiren yay çizgisi dışından attığı şut tümüyle bireysel beceri ürünü. Yine peşinden gelen ikinci golde Moses’in çalımlarını göz ardı edemeyiz.

​​Burada dikkatimi çeken Konyaspor oyunu 2-1’e getirdiğinde Konyaspor’lu oyuncuların vakit kaybetmemek için topu alıp başlama çizgisine hızla getirmeleriydi. Aslında bu durum futbolcuların Fenerbahçe’ye karşı deplasmandakazanabileceklerine inandıklarını gösteriyor.​​Ancak üçüncü gole bakarsak takımın korner vuruşunda çok adamla ileri gittikten sonra geri dönemediğini görüyoruz. Dördüncü gol savunmadan çıkarken kaptırılan top beşinci gol ise Vedat Muriqi’nin uzaktan attığı bir beceri golü. 

​​Aykut Kocaman maç sonunda gollerin dördünün ceza sahası dışından atıldığını vurgulasa da ceza sahası dışında rakibin bu kadar rahat ve önü açık şut şansı yakalamasını da sorgulaması gerekir. Ben bu durumu hızlı geri dönüşlerde savunmanın aceleyle yerleşmesine, dönmeye çalışan oyuncuların soluklanma fırsatı bulamadan pozisyon almaya çalışmasına bağlıyorum.