Küçük Kıyamet!
Pancarlar Söküldü,
Ekinler Ekildi,
Zengin Suladı,
Dar gelirli gözü kulağı gözü kulağı Meteorolojide,
Ne kadar Konya’da yaşasak ’ta, Eskil ve köyümüzle bağımız kesilmiyor…
Bizim köydekilerin bazı ihtiyaçları varmış onları alarak eski garaja gittim. Sağ olsun namı diğer İbiş emminin Mehmet, (Mehmet Oruç) beni kırmaz ve sever.
Köyden geleceğimizi getirir, Konya’dan aldığımızı köye götürür ve teslim eder.
Allah razı olsun değerli bir insan Eskil’i Konya’ya, Konya’yı Eskil’e taşır. Kimseyi de kırmaz, kısaca Eskil Konya yolu ondan sorulur.
Yine bizim köye birkaç malzeme gidecekmiş, hanım bir poşete aldıklarımızı poşetledi. Eski garajın yolunu tutuk. Emanetleri Mehmet Oruç’a teslim ettik. Her zamanki gibi mütevazı tavrı ile Tamam hocam diyerek emaneti aldı.
Biraz sohbet ettik, Ne var, ne yok dedim Eskil’de!
O da Hocam “Küçük kıyamet var” dedi. Hayırdır! Ne kıyameti dedim…
O da hocam biz çiftçiyiz, yağış yağmadı. Çiftçi ekinleri ekti. Zengin olan suladı, dar gelirli ise elini Allaha açtı rahmet bekler dedi. Biz buna küçük kıyamet deriz dedi.
Evet bölgemiz pancar bölgesi söküm fabrikanın eskisi gibi çok çamurlu pancarı almamasından dolayı çiftçinin bir çoğu pancarı erkenden söküp yığıyor sırası geldiğinde pancarı tırlar yada kamyonetler ile fabrikaya taşınıyor. Bir kısım çiftçimiz ekinlerini ekti ve suladılar. Bir kısım çiftçimizde Yüce Mevla’dan yağış bekliyor.
İnsanımız para kazandıkça vahşi sulama kullanımı arttı. Bu artış ’ta yer altı sularının bitme noktasına getirdi. Yer altı sularının çekilmesi yağışların ’da azalmasına sebep olduğunu söyleyebiliriz.
İnşallah Yüce Mevla’m kalkan elleri boş çevirmez yağış gelir. Çiftçide derin bir nefes alır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.