Zamanın birinde ilçe kaymakamının odasında yapılan bir toplantı.Kemal Tura, Gürsel Özkan, Mustafa Yol, Mustafa Öztürk,Mehmet Ali Karakaya…Herkes dikkatlice kaymakam beyi dinliyor.Kaymakam Deniz Zeyrek’i“ Arkadaşlar gazetede okudum, Kütüphanemizin çok eksikleri varmış. Yeri uygun değilmiş. Sizi toplamamda ki gaye kütüphanemizi canlandırmak yeni kaynaklar bularak öğrencilerimizin hizmetine sunmak” demişti.Hani eski Türk filmlerinde ağalar olurda, köylüye bir şey anlattığı zaman köylü bilmesede, “ Siz nasıl münasip görürseniz öyledir ağam” derler ya hep bir ağızdan, Bizler hep bir ağızdan, “ Tamam Kaymakam Bey, neyse gereken bizler yapalım” dedik. O zaman kaynak toplamak için bir heyet kuruldu. Kemal Tura, Gürsel Özkan, Mustafa Yol, Mustafa Öztürk. Eskil, Aksaray, Konya derken çalınmadık kapı kalmadı. Paralar toplandı kitaplar alındı.Tam olmasada idareten bir kaynak hazırlandı.Peki şimdi o kütüphane nerede?Yardımlarla hazırlanan, toplanan kaynaklar nerede?Bir okulun odasında, tozlanmış bir şekilde raflarda yerinde mi bekliyor?İnternetin hayatımıza hızla girmesi kitap okuma alışkanlığını hızla ortadan kaldırmaya başladı.Eğer kes,kopyala,yapıştır varken bu kitaplara ne gerek var diye düşünüyorsanız, O kaynakların alınması için size destek verenler, öbür dünyada haklarını sizden keser, kopyalarlar ve kendi alacak hanelerine yapıştırılar.