Mehmet Zahit Kotku Hazretleri Kardeşlik için çalıştı
İlim Yayma Cemiyeti Konya Şubesi Başkanı Mehmet İncili, Mehmed Zahid Kotku Hazretleri'nin hayatını, ilmini, hayata ve insana bakışını yaşadığı hatıralar eşliğinde anlattı. Mehmed Zahid Kotku'nun sosyalliğe önem verdiğini, cihada dikkat çektiğini, İslâm’ın hayata hâkim kılınmasının ana mesele haline getirdiğini kaydederek, “Gençlik faaliyetlerine büyük önem veriyor. Sâdık ve ihlâslı müslüman çocuklarını bulup onları yurtlara yerleştir. Tahsillerini hatta en yüksek derecesine kadar yaptır. Mezun olduktan sonra devlet makinesindeki yerlerini alıncaya kadar onları destekle. Fitnelere ve tehlikelere karşı icabında tehlikeyi göze alarak onları koru. İşte cennet o zaman sana müstehâktır. Bu işte paralarını İslâm yolunda harcamanın şerefi vardır. Yoksa öyle yorulmadan da müslüman olunmaz. Daima İslâm için fedâkarlığa, gayrete, gençleri yetiştirmeye büyük ehemmiyet gösterirdi” dedi. Sözlerine “Bizim yolumuzda yaşananlar hangi hizmeti gerektriiyorsa himmet ve hatır ona sarfedilir. Zikir ve murakebe insanlara hizmet olmadığı zamanlarda yapılır” şeklinde devam eden İYC Başkanı İncili, Mehmed Kotku Hz’nin gönüllerde telkin ve muhabbetin ancak hizmetle elde edilebileceğini söylediğini ve en büyük kitalin de boşa harcanan nefeslerin katli olduğunu ifade ettiğini kaydetti. Buna misâl olarakta eskiden camileri aydınlatmak için mum yakıldığını ve o mumları püf diye söndürmeyi büyüklerin kerih gördüklerini anlatan İncili, “Nefesler Allah demek için verildi, mum söndürmek için değil” sözünü hatırlatarak o mumları söndürmek için makaslar yapıldığını sözlerine ekledi.
İSLÂMIN İZZETİ HER YERDE KORUNMALI
M. Zahid Kotku Hz’nin dünya meselelerine bakış açısını da “İslâm’ın izzetinin her yerde korumak” şeklinde özetleyen İncili, dünyadan el etek çekmek yerine dünyanın İslâm’a maledilmesi gerektiği üzerinde durduğunu ifade ederek Hocaefendi’den en çok dinlediği hususlardan bir tanesinin de kardeşlik olduğunu ifade etti.
Zahid Kotku Hocaefendi’nin muhabbet ve kardeşliğe büyük önem verdiğini belirten İncili, bu hususla ilgili şunları dile getirdi. “Hocaefendi, kardeşliği her yerde dile getirirdi. Minberde, vaazlarında, evinde sohbetlerde “Mü’min mü’minin kardeşidir” âyetini okuduktan sonra bunu anlatmaya başlardı. Mü’minler birbirinin muhakkak kardeşidir. Öyle olmazsa biz paramparça oluruz, ayrılırız. İki müslüman grubu bir araya getiremiyoruz. Bu ne biçim dünya! Yoksa biz dünyaya birbirimizi parçalamaya mı geldik derdi. Müslümanlar bir cesed (vücud) gibidir der ve İslâm kardeşliğine sahip çıkılmasını isterdi. Anlatmak istediği şey “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, tefrikaya düşmeyin”den ibaretti. Particilikten, ayrılıktan ve gayrılıktan pek hoşlanmaz, hatta üzülür ve böyle şeylerin Müslümanlara büyük zarar verdiğini söylerdi.” İş boşanmaya kadar varan karı-koca ile küsler arasını birleştirmek ve bulmak için büyük çaba sarfeden ve bunun için o ailenin arabasıyla iki sefer kara yoluyla umreye gidip gelen ve sonunda iki eşin arasını düzeltmeye muvaffak olduğunu büyük sevinçle anlatan İncili, Zahid Kotku Hocaefendi’nin en ağır hasta olduğu günlerde bile kapısının herkese açık olduğunu sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.