O Tedavi Kanserin Geleceğine Damga Vuracak!

O Tedavi Kanserin Geleceğine Damga Vuracak!
Geçmişte ‘amansız hastalık’ olarak adlandırılan ancak son yıllarda tıpta ve teknolojide hızlı gelişmeler sayesinde tedavisi mümkün hale gelebilen kanser, birkaç yıl içinde bambaşka tanı ve tedavi yöntemleriyle karşımıza çıkacak.

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er,ülkemizde görülme sıklığı artan hastalıkta immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler ile etkinliği yüksek, yan etkisi az biyolojik tedavilerin çığır açan gelişmeler olduğunu söylüyor.  Prof. Dr. Özlem Er 4 Şubat Dünya Kanser Günü kapsamında yaptığı açıklamada önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Gerek sağlıksız beslenme gerekse çevresel faktörler derken görülme sıklığı giderek artan kanserin 2030 yılında 27 milyon kişinin daha kapısını çalması bekleniyor. Buna karşın erken teşhis ve tedavisinde son yıllarda hızlı ilerlemeler kaydedilmesi umutları artırıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, kanserde hedefe yönelik tedavi ile yepyeni bir döneme girildiğini belirterek “Teknolojinin gelişmesiyle tümör hücrelerinin özellikleri daha iyi anlaşıldı. Tedavileri kişiye ve tümöre özel şekilde planlayıp, hedefe yönelik tedaviler kullanarak kanserli hücreleri uzun süreli tedavilerle kontrol altında tutuyoruz, yaşam süresinin uzamasını sağlıyoruz. Kanser hücrelerinin taşıdığı fakat normal hücrelerde bulunmayan hedefleri belirleyerek etkinliği yüksek, yan etkisi az, bu nedenle de daha konforlu olan biyolojik tedaviler kanser tedavisindeki en önemli gelişmelerdir” diyor.

Saçlar dökülmüyor, bağışıklık baskılanmıyor

Kemoterapi ilaçlarının 10 yıl öncesine göre sayılarının arttığını ve yan etkilerinin daha az olması için uygun destek tedavileri geliştirildiğini vurgulayan Prof. Dr. Özlem Er, örneğin saç dökülmesinin hedefe yönelik ilaçların çoğunda görülmediğini, kan değerlerinde düşme ve bağışıklığın baskılanmasının da önüne geçildiğini söylüyor. Meme, bağırsak, böbrek kanserleri başta olmak üzere birçok kanser türünde hedefe yönelik tedavilerin başarılı olarak uygulandığına dikkat çeken Prof. Dr. Özlem Er “Onkolojik tedavilerde son birkaç yılda ön plana çıkan immünoterapide ise amaç hastanın kendi savunma sistemlerinin yeniden aktive olmasını sağlayarak hastalıkla mücadele etmesini sağlamak. Örneğin cilt kanseri olan melanomda bu yöntemle metastik hastalıkta yaşam süresi uzadı ve uzun dönem sağkalım yararı gösterildi. Bu nedenle standart tedavi yaklaşımı olarak yerini aldı” diyor.

Tanı da tedavi de başkalaşıyor

Kanserde önümüzdeki yıllarda hem tanı hem tedavi yöntemlerinin bugünkünden çok farklı olacağını belirten Prof. Dr. Özlem Er, bugün tümöre radyolojik görüntüleme yöntemleri ve biyopsilerle tanı konulabildiğini oysa gelecekte tümörün radyolojik olarak henüz tespit edilemeyecek olan erken dönemlerinde bile teşhis edilmesinin sağlanacağını söylüyor. Son yıllarda geliştirilen bazı ilaçların fren mekanizmasını kullanarak hastalığın kontrolünde etkili olduğunu, öncelikle melanom tedavisinde onay alan bu ilaçların başarı oranını yüzde 70’e çıkarırken diğer kanserler için de umut vadettiğini belirtiyor. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde benzer şekilde immünoterapi ile etkin tedavi sağlanıyor. Prof. Dr. Özlem Er “Kanser tedavisindeki son gelişmeler sayesinde artık kanser tedavi edilebilir hastalıklar arasında yer alıyor” diyor.  

haberfark.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.