Ramazan’da yemeğe dikkat

Ramazan gelmesiyle birlikte ibadetlerin yanında yeme ve içmeye de dikkat etmek gerekiyor. Özellikle Ramazan ayının bu yıl ağustos ayına denk gelmesi nedeniyle vücudun ihtiyacı olan su kaybını korumak büyük önem taşıyor. Bunun yanında oruç tutan bireylerin günlük beslenme öğün sayısının da iki öğüne düşmesi nedeniyle iftarda yavaş yemek yemeğe de dikkat etmek gerekiyor. Gündüz ise aşırı sıcaklıktan korunmak ve su kaybını en aza indirmek için ise açık renkli giysiler giyilmesi ve zorda kalmadıkça saat 11.00-16.00 arası dışarı çıkmamak büyük önem taşıyor.

SU KAYBINI ENGELLEMEK İÇİN 2 LİTRE SU TÜKETİLMELİDİR

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Öğretim Üyesi ve Türkiye Diyabet Vakfı Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kaya, yaklaşık 16 saatlik bir oruç süresinden sonra iftar yapacak olan kişilerin yemeği yavaş tüketmesini önererek, bol sıvı tüketilmesi dışında iftardan sonra egzersiz yapmanın da çok önemli olduğunu belirtiyor. Sıcaklıklar nedeniyle oruç tutan kişilerde su kaybının daha fazla görülebileceğini ifade eden Prof. Dr. Ahmet Kaya, “Oruç tutan kişilerde aşırı su kaybı özellikle tansiyon, kalp, şeker hastaları, 65 yaş üstü bireyler ve çocuklarda beyin kanamasına yol açabilir. Bu nedenle iftarla sahur arasında sıvı tüketimi çok önemlidir. Tükettiğimiz diğer çorba, ayran, komposto ya da meyve suyu dışında 2 litre su içmek gerekiyor. Yemek yanında taze sıkılmış meyve suyu ya da ayran da bulunmalı” dedi.

KİLO ALMAMAK İÇİN YAVAŞ YEMELİYİZ

Kaya, 16 saat oruç tutulacağı için vücudun kan şekerinin düştüğünü, bu nedenle iftarda çok yavaş çiğnenmesi gerektiğini de aktardı. Biranda hızlı yemek yemenin kilo almaya da yol açacağını vurgulayan Kaya, şöyle konuştu: “Kişi öğün sayısını ikiye indiriyor. Ayrıca 16 saat oruç tutuyor ve kan şekeri düşüyor. Dolayısıyla biran da kişi yemek yiyip yoğun bir enerji alacağı için kilo alması kaçınılmazdır. Onun için iftarda yiyeceklerin çok yavaş çiğnenmesini öneriyoruz. Ayrıca orucu öncelikle bir bardak su veya hurma, salata gibi iftariyeliklerle açmalıyız. Ardından 10-15 dakika ara verip ana yemeği yemeliyiz. Ana yemekte ise kırmızı et, pilav, yağlı yiyecekle, ve hamur işi tatlıları mümkün olduğunca az tüketmeliyiz. Protein, karbonhidrat ve yağı dengeli almalıyız. Kavurma, kızartma yerine fırında, ızgarada ya da haşlanmış yiyecekleri yemeliyiz.”

İFTAR VE SAVUR ARASI MEYVE TÜKETİLMELİ

İftar ve savur arası ise ara öğünlerin tüketilmesi gerektiğini de aktaran Kaya, ara öğün olarak ise meyvelerin tercih edilmesini öneriyor. Mutlaka sahura kalkılmasının altını çizen Kaya, “Yine sahurda da ağır yiyeceklerden kaçınılmalı. Reçel, domates, salatalık, zeytinyağlı yiyecekler ve ekmek yenmelidir. Hoşaf, komposto, sütlü tatlılar tüketilmelidir. Ayrıca Ramazan’da lif içeriği yüksek yiyeceklerde yenmelidir. Bunun için posa bırakan kuru fasulye, nohut gibi bakliyatlar tercih edilmelidir” diye konuştu. İftardan sonra 30 ila 45 dakikalık yürüyüş yapılması gerektiğini da aktaran Kaya, egzersizin sindirim sistemi için çok önemli olduğunu belirtti. T1 seviyesindeki şeker hastalarının, kalp rahatsızlığı, tansiyon, sık ilaç kullananan hastalar, insulin kullanan T2 seviyesindeki şeker hastalarının sağlıkları için oruç tutmamalarını tavsiye eden Kaya, kan şekeri 140 altında olan, oruç tuttuğunda kendini çok kötü hissetmeyen erişkin tip şeker hastalarının ve genel sağlık bazında insulin kullanmayan hastaların oruç tutabileceğini de bildirdi.

DIŞARIDA SATILAN YİYECEKLERE DİKKAT EDİLMELİ

Sıcaklıklar nedeniyle dışarıda satılan yiyeceklere dikkat edilmesi ve güneşten koruyucu açık renkli giysilerin giyilmesi gerektiğine değinen Kaya, “Onun için Ramazan’da hijyene çok dikkat etmeliyiz. Dışarıda satılan ürünler sıcaklıklarla birlikte bakteri oluşturabildiği için karın ağrısı, bulantı başta olmak üzere ölüme bile yol açabilir. Meyveler yıkanarak yenmelidir. Yeşil sebzelerde sirkeli suda bekletilerek tüketilmelidir. Güneş ışınlarını engelleyici açık renkli elbiseler giyilmelidir. Yine zorda kalmadıkça saat 11.00-16.00 arası dışarı çıkılmamalıdır” dedi.

HASAN AYHAN Merhaba