Bağımsız Sağlık-Sen Kişi ve Zümre Ayrımı Asla Yapmaz

Bağımsız Sağlık-Sen Kişi ve Zümre Ayrımı Asla Yapmaz
Bağımsız Sağlık Sen İl Temsilcisi Hüseyin Ayhan " Sağlık Çalışanı ve Hizmet alan Sayın Halkımızın yanında her zaman olacağız"dedi.

Aksaray Bağımsız Sağlık-Sen İl Temsilcisi Hüseyin AYHAN yayımladığı basın bülteninde şunlara yer verdi.30.07.2011 tarihinde ilimizde bulunan bir sendikanın il başkanının açıklamasını yerel görsel ve yazılı basında açıklamasını dinleyip okuduğumda hayrete düştüm yapılan açıklamada sadece kendi üyelerinden bir kaçının rahatsızlığı nedeni ile açıklama yapıyordu. Oysaki sadece baskı gören kişi sayısı sadece kendi sendikasındaki üyeden ibaret değildi. Diğer sendikaların üyeleri kendilerinden ayrıldığı için baskılanırken sürgünle tehdit edilirken ya da il içi atamalarında kendi üyelerinin Aksaray merkeze getirmek için ilgili kurum yetkileri ile yaptıkları pazarlıklardan hiç bahsedilmiyordu. Oysaki adı geçen hastane yönetimi ile bu sendika başkanı hep kol kola idi Sağlık personellerinin o kadar çok sorunu varken ve ilde yetkili sendika iken bunlara sahip çıkmak yerine münferiden 2-3 kişinin rahatsızlığı nedeni ile yaptığı bu açıklama çok düşündürücüdür.8-10 yıldır bu ilde bir meslek gurubundan personel istenmediği için başkasının işini başkası yaparken sadece susan sendika il başkanı acaba bu açıklamayı yaparken diğer sendikaların üyelerine yapılan baskıları neden görmezlikten gelmişti.İlde bazı kurumlarda personel sıkıntısı yaşanırken acaba neden çok iyi ilişkiler içerisinde olduğu kurum yetkilileri görüşerek buralara personel istememişti,yada tek başına hem icap hem de nöbet tutan ambulans şoförü için bir açıklama yapmamıştı yada bulunduğu kurunda 10 gün içerisinde iki(2)defa yer değişikliği yapan sağlık personelinin hakkı gasp edilirken neden susmuştu? Kendinin deyimi ile idareleri karşısına almak istemiyordu. Oysaki Meslek örgütlerinin kuruluş amacı hak aramak ve mağdura yardım etmek değimlidir. Sivil toplum örgütü başkanlığı dik duruş ve bilgi ister ısmarlama bilgilerle bu işler yapılamaz. Kurumlarda idarecilerin iki dudağının arasındaki kelime ile insanlar başka birimlere sürgün gönderilirken yada mezun olmadığı unvan dışında çalıştırılırken bu sendikanın il başkanı ve yönetimleri ne yapıyordu?Şu an Aksaray ilinde Sağlık kurumlarında görev yapan personellerin yaklaşık % 30 mesleği dışında çalışırken yada aldığı sertifika eğitimleri görmezden gelerek keyfi uygulamalarla başka birimlerde çalıştırılırken neden sustu Ayrıca taşeron firmalar üzerinden alınması gereken Tıbbi Dokümantasyon Sekreterlik Mezunları (SHMYO,SML) yerine Halk Eğitimden bilgisayar sertifikası alanların çalışılmasına neden ses çıkartılmadı. KİK ve Sağlık Bakanlığın genelgesinde;İhalelere çıkılırken öncelikle aranan özelliklerde Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Mezunu(Ön Lisans) yoksa Sağlık Meslek Lisesi mezunu buda yoksa bilgisayar sertifikasına sahip kişiler çalıştırılırken suskun kalınmıştır.Hastaneler ihalelere çıkarken bu özellikleri yerel gazetede ilan etmesi gerekirken ilanların yapılmadığı ilgili kurumların bu özelliklere uymadığı bilindiği halde neden susulmuştur. Kamu kurumlarında 2007/73 Nolu genelge ile cihaz başı yada taşeron şirketlerden alınacak personellerinin özellikleri 2008 yılında düzenlenmesine rağmen alanı sağlık olmayan kişiler radyoloji bölümünde laboratuarlarında insan sağlığına direk etki eden sonuçlar verirken neden suskun kalınmıştır. Halen bu uygulama kamu ve özel hastanelerde devam ederken sayın sendika başkanı neden bu konularını üzerine gitmemiştir.Üyelerinin hakkını aradığı için her türlü baskıya uğran başka bir sendika ve üyeleri için sesini çıkarmamıştır. Biz sendika olarak adımız gibi bağımsız kalarak bu konumda olan insanların haklarını ararken kendileri ne suya ne sabuna dokundular ve sadece seyretmekle yetindiler. Hizmet yükümlülüğü kurası ile gelen hekimler ihtiyacı olan ilçelerden merkeze çekilip görev alırken sadece üyeleri olduğu için neden sustular Eskildeki,Güzelyurt’taki,Sarıyahşi deki vb. ilçelerdeki vatandaşımızın sağlık hakkı alması merkezdekinden daha mı azdır?Bu sınıflama neden?Kurumlar bilerek yada bilmeyerek zarara uğratılırken buradaki olan olayları takip etmek,halkın düzenli Sağlık hizmeti alması ve çalışan ve hasta güvenliğini korumak sivil toplum kuruluşlarının görevi değimlidir?Biz sendikalar ve Sivil Toplum örgütleri çalışanların haklarını korurken vatandaşın hizmetini rahat alması için kurumlar ve ilgili idareler ile hep birlikte ortak çalışmamız gerekmez mi? İlde bilmem ne kadar üye olması sadece sayısal çokluğu getiriyor yetkili kılıyor olabilir. Üyelerinizi sadece sayım zamanlarında hatırlıyor ve onların sorununa zaman ayırmıyor sadece koltuğu korumaya çalışıyorsanız bu sendikacılık olmaktan çıkmış olmuyor mu?Biz sendika olarak ilimizde bulunan diğer sendika başkanları ile sağlık personellerinin haklarının korunması noktasında kendilerini işbirliğine davet etmiştik bu gün bu çağrımızı tekrarlıyoruz. Sivil toplum kuruluşları hiçbir siyasi güçle iş birliği yapmaz sadece fikirlerinin kabulü noktasında iş birliği içerisinde olabilirler kimsenin yanı sağı solu ortası olamazlar.Biz sendika olarak baskı gördüğümüzü ifade ettiğimizde sayın sendika başkanı çıkar noktasında iş birliği içerisinde olduğu için susmuşlardı.Adalet öyle tecelli etikti sayın il başkanı bunu kamu oyu önünde deklere etti. Biz sendika olarak inanç ve düşüncesi ne olursa olsun üyemiz olsun olmasın tüm sağlık çalışanın yanında dün olduğumuz gibi yarınlarda da yanlarında olacağımızı kamuoyu önünde deklere ediyoruz. Bu güne kadar Bağımsız Sağlık Sen olarak hiçbir çıkar noktasında yada kişisel menfaatler noktasında kişi ve kurumlarla iş birliği içerisinde olmamıştır. Sendika yönetimi olarak kendimize menfaat sağlayacak hiçbir olgu ve oluşumun içerisinde olmadık ve olmayacağız.Biz sendika olarak bu ilde konuşulmayanları konuşup yazdık (Bir ile Sağlık Hizmeti nasıl verdirilmez yazımızla bunu yazarak deklere ettik.) Bun yazıyı yazdığımızda sayın sendika başkanı yine sustu.İçerisinde bulunduğum diğer sivil toplum kuruluşlarında da hiçbir üyemi sendikama dahil olması noktasında bulunmadım.Akıl Allahın bize en büyük hediyesidir .İnsanları vicdani, fikri özgürlükleri ile hep baş başa bıraktım asla makam ve mertebeler sunmadım. Sendika başkanının açıklaması il içerisinde sağlık personellerinin ne kadar zor şartlarda üç kişinin çalışması gereken yerde bir kişinin çalıştığını ve hak etmeyen kişilere makamlar verildiğini,ne kadar baskılar gördüğünü açıklamaya yeterde artar bile. Sayın başkan bence önce kurumları göreve davet etmeli daha sonra ilin siyasilerinden destek almalıdır. Basın açıklamasında bile desteği siyaset arenasında araması bulunduğu ruh halinin göstergesidir. Başkan mağdur rolünü üstlenmiştir.Mağdur rolünü bırakıp sağlık personelinin hakkını aramalıdır. Bağımsız Sağlık Sen olarak Sağlık Çalışanı ve Hizmet alan Sayın Halkımızın yanında her zaman olacağız.Bizim misyon vizyonumuz bu eksende yer alır.Kişi ve zümre ayrımı asla yapmaz.Hak arama noktasında her zaman sağlık çalışanın yanındadır.Kanunlar çerçevesinde üyelerinin hak ve menfaatlerini korur ve haksızlığa uğrayan üyesini haklı ise kanunlar önünde hakkını savunur.Gereği kamuoyuna tüm sağlık çalışanlarına duyurulur.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.