Barış içinde yaşayabilmek için savaşa hazırlık yapıp güçlü olmak zorundayız. Yeniden Çanakkale, 15 Temmuz Ruhuna sahip olmak zorundayız. Yüzyıllardır vatanımızda hür, bağımsız yaşamamızı hazmedemeyen iç, dış düşmanlar durmadan her buldukları fırsatta haçlı seferleri ve sonrasında devam eden işgal girişimleri ile her defasında ecdadımızın tokatlarını yiyerek yenilmişlerdir. Amerikan’ın, Avrupa’nın ülkemiz üzerindeki hain emelleri son bulmadığı gibi artarak devam ettirildiği çok net görülmektedir. Bağımsız bir Türkiye’ye S400 alamazsın, sen kendi savunmanı yapamazsın, bizi dinlemezsen ekonomik yaptırımlar uygularım diyerek açıkça müttefik görünümlü düşman olduklarını belirtmektedirler. Aslında pervasızca 15 Temmuzda Türkiye’yi işgal edemedim, bu niyetimi gerçekleştirmek istiyorum demektedirler. Suriye de, Mısırda, Filistin de, Yemen de, doğu Türkistan da, Irak ta v.b. yerlerde yaptıkları zalimlikler, kadın, kız, çocuk, ihtiyar demeden öldürülen milyonlar aşikar hakikatlerdir. Son günlerde Katoliklerin Lideri Papa, Hıristiyanların çok az bir sayıda yaşadığı Irak’ı ziyaret edip Şii lider Sistani ile görüşerek bölgede yeniden kan ve göz yaşı olacağının adımlarını atmıştır. Bütün bu hain girişimlerin özünde Türkiye’mizi bölerek hain emellerine ulaşacaklarını düşünenler avuçlarını yalarlar. Stratejik önemli bir coğrafyada yaşadığımız için Milletimiz Devletimizle bütünleşerek yeniden Şuur eksenli dirilişe geçmiş, içerideki ve dışarıdaki düşmanlarımıza hadlerini bildirmektedir.

Çanakkale geçilmez, 15 Temmuzda Türkiye’miz işgal edilemez dedirten ruh, inançlı, vatansever, ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum anlayışına sahip vatan evlatlarının büyük mücadelesinin adıdır. İslam’a göre şehitlik ve gazilik rütbelerinin en üstünü, gerçek anlamda kurtuluşun sebebidir. Allah (c. c.) yolunda, onun rızasını kazanmak için mücadele etmek; şereflerin en güzelidir. Güzel ülkemizin, güzel insanları, iç ve dış düşmanlar sebebi ile birbirine düşürülmek istenmektedir. Bu oyunlara gelmememiz gerekmektedir. Bizi biz yapan değerlere sahip çıkıp, gerçekten kardeş olduğumuzu kenetlenerek göstermeliyiz. İslâm düşmanı iç ve dış hainler, yüz yıl önce bütün zalimlerle birlikte seferber olup, ecdadımız Osmanlıyı yıkmışlardır. Abdülhamit Han cennet mekân güzel insana karşı, her türlü hainliklerin yapıldığı gibi bugünde ihanetin her türlüsü, şer odakları tarafından sergilenmekte, güçlenen güzel ülkemiz Türkiye’yi bölüp parçalamak istemektedirler. Yakın tarihimizin o dönemlerinde yapılmak istenenlerle bugünlerde yapılmak istenen aynı şeylerdir. Zerre kadar aklı, imanı, irfanı olan insanımız, bu oynanan oyunlara alet olmadığı gibi, bozmak için güçlü bir şekilde mücadele etmesi gerekmektedir. Türkiye’miz, içerideki, dışarıdaki bütün terör örgütleri, dost görünümlü düşmanlarla mücadele etmekte, milletimizde, kararlılıkla birlik ve beraberlik içinde desteğini sürdürmektedir.

Çanakkale Savaşının 106. Sene-i devriyesinde, yakın tarihimizde yaşadıklarımızdan büyük dersler çıkararak, Yedi düvelle olan mücadelemize en etkin bir şekilde devam etmeliyiz. Güzelim Ülke Türkiye’mizi bölmek isteyen iç ve dış bütün hainlere gereken cezalarını vermek için çalışmalıyız. Aktörler ve zaman değişse de, Ülkemiz üzerinde gözleri olan bütün hainlerin, plânları, oyunları değişmemektedir. İstiklal Marşımızın ruhuna sahip olarak tarihimizden ibret almalıyız. Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh,

Hazır ol cenge, eğer ister isen sulh-u salâh. Abdülhak Molla’nın bu sözü tam da yazımın özeti gibidir:

Demek istediği şudur: ‘Bütün devletlerin kurtuluşu şu sözdedir ki, barış ve düzelme istiyorsan savaşa hazır ol.’

Yakın tarihimizde yaşadığımız olumsuzlukları yeniden yaşamamak için özümüze dönmeli, kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi güçlü tutmalıyız. Birlik ve beraberlik ruhuna sahip olduğumuz sürece, düşmanlar ne kadar çok olursa olsun emellerine ulaşamayacaklardır. Bizler, genel anlamda savaşlarda hep kazandık, ama ne zaman içimizden çıkartılan hainler çoğalmışsa, içeriden yıkılmamız da kaçınılmaz olmuştur. Ülkemiz üzerinde oynanan hain plânlar ne ilktir, ne de son olacaktır. Hak ve batıl mücadelesi kıyamete kadar devam edecektir. Kutsal değerlerimiz uğruna yapılan haklı mücadelemiz sonuç vermiş, Anadolu, Milletimizin vazgeçilmezi olmuştur. Gerek içeriden ve de gerekse dışarıdan hainlik edenler, yedi düvel, zulümlerinde birleşmişlerdir ama dün olduğu gibi bugünde asla emellerine ulaşamayacaklardır. Milletimiz, bütün zalimlere en güzel cevabı vermektedir.

Yedi düvel, zulümde birleşseler ne çıkar;

Zalimlere "dur !” diyen, yeni bir Türkiye var. Cengiz Numanoğlu

Çanakkale’yi savaşla geçemeyeceklerini anlayanlar, Milletimizi kamplara bölerek, ırk, mezhep, ideolojik v.b. unsurlarla birbirine düşman yapmak istemişlerdir. Milletimizin, nesillerimizin ahlâkını bozarak, inancımızdan, İslam’dan uzaklaştırıp, geçmek istemektedirler. Her birimize bu mücadelede büyük görev düşmektedir. Bütün Şehitlerimizi, Rahmet, Minnet ve Şükranla Yâd ediyorum. Çanakkale, 15 Temmuz Ruhuna sahip olmamızı, Yüce Mevlâ her birimize nasip eylesin. Sıhhat ve âfiyetler dilerim.