Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

İyiliği emredip kötülükten sakındırmak için çalışmalıyız

Çok önemli ve kutsal olan tebliğ görevini ehil kişilerin, cebir, şiddet, güç, baskı ve zorlama olmaksızın, yumuşak, tatlı ve güzel sözler söyleyerek, iyiliği emredip, kötülükten sakındırma hususunda İslâm’ın emir ve yasaklarına riayet edilerek yapılması gerekir. Sosyal hayatın düzeni, gerçeklerin duyurulması ve yanlışların düzeltilmesi esasına bağlıdır. Efendimiz Hz. Muhammed'in tebliğ metodunu örnek almalıyız.

İyiliği emir, kötülükten nehiy toplumun kendi kendine oto-kontrol sistemini sağlamaya yönelik olan bir farzdır. Bu farz, ne kadar samimiyetle, planlı, programlı uygulanırsa; toplumdaki suç oranları azalacak, sevgi, kardeşlik, barış ve huzur ise artacaktır. İslâm ile insan arasındaki bütün engellerin gerçek anlamda kaldırıldığı bir dünya da yaşamayı hedeflemek en büyük arzumuz olmalıdır.

İslam’ın, iyi, doğru, güzel kabul ettiği hususlara maruf, kötü, çirkin ve yanlış kabul ettiği hususlara da münker denilir. İyilik ve kötülük kavramlarının belirleyicisi Kur’an ve sünnettir. Allah (c.c.) ve Resulü Efendimiz Hz. Muhammed’in iyi dedikleri iyi, kötü dedikleri de kötüdür. Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker;İyiliği emretmek ve kötülükten men etmek, sakındırmak" anlamına gelmektedir. Emr-i bil ma’ruf ve nehy-i anil-münker; İslâm davetinin, tebliğinin temelini teşkil eden, dini, ahlaki ve hukuki bir tabirdir.

Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerîm’de: “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Ali İmran Sûresi âyet:104) “Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız…” (Ali İmran Suresi ayet:110)

Müfessirler, Ali İmran 104. ayet emri uyarınca, Müslümanlar içinde, iyiliği emreden, kötülükten alıkoyan bir içtimaî kontrol müessesesinin bulunmasının farz olduğunu belirtmişler; ancak, bu görevi üstlenen kişilerde, görevin iyi ve hakkaniyete uygun olarak yerine getirilmesini mümkün kılacak bazı şartların bulunması gerektiğine de işaret etmişlerdir. İyiliği emredip, kötülükten sakındırmak görevini hiçbir Müslüman yapmazsa, farz-ı ayn olan görevi yapmamalarından dolayı bütün Müslümanlar sorumludurlar.

Her birimiz öncelikle kendimizden sorumluyuz. Ancak ferdin sadece kendini ıslah etmesi ve kendisi ile meşgul olması yeterli değildir. Her fert ailesinden, yakınlarından ve aynı zamanda toplumun ıslahından da sorumludur. Yapılan yanlışlıklar karşısında, ehil olan kişilerin ikazları ve insanları kötülüklerden sakındırıp vazgeçirmeye çalışmaları dini bir görevdir.

“Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir.” (Tevbe Sûresi âyet:71)

İctimai şuur, fertlerin dinî ve ahlâkî kusurları ve kötülükleri karşısında da duyarlı olmak zorundadır. Tevbe Sûresinin 71. Âyet-i Kerîmesin de; Kadın olsun erkek olsun Mü’minlerin, birbirlerine iyiliği emredip kötülükten alıkoymalarının, aralarındaki velayet bağı ve kardeşliğin zaruri bir sonucu olduğuna işaret edilmiştir. Bu görev ve yetki cinsiyet farkı gözetmeden İslâm toplumunun bütün fertlerine verilmiştir.

“Tövbe edenler, ibadet edenler, hamt edenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele!” (Tevbe Suresi âyet:112) buyurulmuştur.

Peygamberimiz Hz. Muhammed hadis-i şeriflerinde: “İçinizden her kim bir münker; (yani kötülük) görürse onu eliyle önlesin. Buna gücü yetmeyen diliyle ona karşı çıksın. Bunu da yapamayan kalben buğzedip kötülüğe öfke duysun ki, artık bu İman’ın en zayıf derecesidir.” (Müslim, İman,78; Tirmizi, Fiten,11) buyurmuştur.

Allah (c.c.), her birimize İslâm’a göre gerçek anlamda hayat yaşamayı, iyilikleri emredip, kötülüklerden sakındırmaya çalışanlardan olmayı nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer Lütfi Ersöz Arşivi