Mevsimsel geçişlere dikkat!

Mevsimsel geçişlere dikkat!
Hava sıcaklıklarının düşmeye başladığı bu günlerde grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalık pusuda bekliyor.

Uzmanlar, mevsim geçişlerinden kaynaklanan hastalıklardan korunmak ve zinde kalmak için yeterli ve dengeli ve sağlıklı beslenmenin büyük öneme sahip olduğunu bildirdi. Ortaç, beslenme planında mutluluk verici besinlere sağlıklı miktarlarda yer vermenin sonbahar hüznünü yenmeye yardımcı olacağını belirtti.

 Beslenme Ve Diyet Uzmanı Nihan Ortaç, sonbahar mevsiminde İnsanların kendilerine daha az özen gösterdiklerini belirtti.

Bu dönemde halsizlik, isteksizlik, depresyon gibi problemlerle sıkça karşılaşıldığını vurgulayan Ortaç,"Yanlış beslenme alışkanlıklarına geri dönülmesi sonbaharda kilo alınmasına neden olabilir. Hastalıklardan korunmak, ruhsal durumuzu iyi tutmak ve formda kalmak her zaman olduğu gibi beslenmemize dikkat etmek suretiyle bizlerin elinde’’ dedi.

Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenen bir kişinin soğuk algınlığı ve nezleye yakalanma riskinin daha düşük olduğunun bilimsel çalışmalarca kanıtlandığını bildiren Ortaç, "Bu nedenle yeterli ve dengeli beslenme her zaman olduğu gibi sonbaharda da en önemli kuraldır. Hastalıklardan korunmanın en kolay yolu vitamin ve mineralleri ihtiyacımıza uygun miktarda almaktır. Vücudumuz için gerekli olan bu besin öğelerini doğal besinlerden karşılamalıyız. Hekim kontrolü olmaksızın vitamin ve mineral preparatları kullanılmamalıdır. Aksi takdirde kansızlık, şiddetli baş ağrısı, sinirlilik, saç dökülmesi ve bulantı gibi birçok yan etki görülebilir." uyarısında bulundu.

Antioksidanların vücuttaki bazı enzimleri çoğaltarak bağışıklık sistemi üzerinde pozitif etki yaptığını dile getiren Beslenme Uzmanı Ortaç, şu bilgileri verdi, "A, C ve E vitaminleri, çinko ve magnezyum gibi mineraller, Omega- 3 yağ asidi antioksidan etkiye sahip olduğundan, sonbaharda vücuda daha çok alınması gereken bileşenlerdir. Sonbaharda ayrı bir önem kazanan bağışıklık sistemini güçlendirmede probiyotik besinlerin büyük desteği vardır. Günlük besin düzeninize probiyotik yoğurt veya kefiri; süt veya yoğurt yerine koyabilir, bu besinlerin olumlu etkilerinden yaralanabilirsiniz. Sonuç olarak hastalıklardan koruyucu olan bileşenleri besinlerden doğal olarak almak önemlidir. Bu nedenle 4 besin grubu olan et, süt, tahıl, sebze ve meyve gruplarını yeterli ve dengeli bir şekilde tüketmek, özellikle sebze ve meyve tüketimimizi günlük en az 5 porsiyonda tutmak, sofralarımızda her renkten sebze ve meyveye yer vermek bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalıklardan korunmak için oldukça önemlidir’’

Beslenme planında mutluluk verici besinlere sağlıklı miktarlarda yer vermenin sonbahar hüznünü yenmeye yardımcı olacağını ifade eden Ortaç, "Sonbaharda artan depresyon eğilimini ve stresi kontrol altına almak için özellikle B grubu vitaminlerinden zengin beslenmekte fayda var; tam tahıllı ekmekler, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünleri gibi. C vitamininden zengin sebze ve meyvelerde stresi yenmede oldukça etkilidir. Kuşburnu, maydanoz, yeşil sivri biber, karalâhana, karnabahar, çilek, limon, portakal, greyfurt gibi sebze ve meyveler c vitamini zenginidir. Omega- 3 ten

zengin ceviz, keten tohumu, balık vb. yiyecekler ile magnezyumdan zengin badem, ceviz, fındık, fıstık, muz, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler,  tahıllarında günlük beslenme planı içinde yer alması depresyona karşı koruyucu olacaktır" tavsiyesinde bulundu.

 

 Beslenme Ve Diyet Uzmanı Nihan Ortaç, 3 ana ve 3 ara öğünden oluşan, az ve sık yemeye dayanan beslenme planlarının sonbaharda da geçerli olduğunu anlattı.

Bu tarz bir beslenme planının mevsimsel değişikliklerden dolayı ortaya çıkan tatlı krizlerini önlemeye de yardımcı olacağını belirten Ortaç, önerilerini şöyle sürdürdü, "Tatlı krizlerine yenildiğinizde tükettiğiniz tatlılar size yeni bir tatlı isteği olarak dönecektir bunu unutmayın. Posadan zengin, tok tutan ve bağırsak hareketlerinizi düzenleyen tam taneli tahıllı ekmekler, çiğ sebze ve meyveler, kuru baklagiller gibi yiyecekleri sofranızdan eksik etmeyin. Yaz mevsiminde kazanmış olduğunuz su içme alışkanlığınızı havalar soğumuş olsa da devam ettirmeye çalışın. Günlük 8- 15 bardak su tüketimini sağlayın."

Havaların soğuması, kapalı havaların artması ve sonbaharın habercisi olan yağmurların başlamasını bahane etmeden yürüyüşler yapılması gerektiğini söyleyen Diyetisyen Ortaç, "2- 3 gün sonunda bunun artık bir alışkanlık haline gelmeye başladığını göreceksiniz." dedi.

Spor ile lifli besinlerin tüketimlerinin azalması ve mevsimsel değişikliklere bağlı olarak kabızlık problemlerinin kendini gösterebileceğini hatırlatan Ortaç, "Bu nedenle lifli besinleri ve sporu hayatınızdan çıkarmayın." diye konuştu. zedhaber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.