OSB Müdürü Ali Mutlu
1990’lı yıllarla ilgili bir şehir efsanesi;
Uğur Dündar’ın Kanal D’deki Arena programı yolsuzluk haberleriyle gündemi sarsıyor.
İşte o günlerde duyarlı bir Eskilli hemşerimiz günlerce Uğur Dündar’a ulaşmaya çalışır.
Sonunda muradına erer.
Telefonun diğer ucunda Uğur Dündar...
Bizimki çok çok önemli bir yolsuzluğu ihbar edecek...
Heyecanlı mı heyecanlı, “Uğur Bey, ben Aksaray’ın Eskil İlçesi’nden arıyorum, burada çok büyük yolsuzluk dönüyor.”
U.D., “Buyurun hemşerim, ne yolsuzluğu?”
Eskilli vatandaş, “Bazı uyanıklar sahte gübre faturası kestirip, haksız kazanç elde ediyor.”
U.D. “Hemşerim, buralarda götüreni sen bir görsen küçük dilini yutarsın, bırak o kadar da çiftçi götürsün!”
Buradan varacağım nokta birazcık farklı...
Üzülerek ifade etmeliyim ki Eskil insanı olarak birbirimizi sevmiyoruz!
Nuraylıkta ve söylemde birbirimizi pek çok seviyoruz, ancak somut bir durum oldu mu bilinç altımızdaki gerçek düşüncelerimiz gün yüzüne vuruyor!
Hoppala bu da nereden çıktı diyeceksiniz?
Benim için OSB’nin yapılacağı yer, kimin orada çalışacağı ve müdür olacağından yüz bin defa daha önemli. OSB’ye AK Parti Eskil İlçe Başkanı Ali Mutlu’nun müdür olarak atanacağına ilişkin sosyal medyadaki yorumları görünce yine yaralarım depreşti.
Küçüklüğünden beri tanıdığım Ali Mutlu...
Neredeyse çocuk yaşta AK Parti Eskil Gençlik Kolları Başkanı oldu.
Daha sonra da ilçe başkanı.
AK Parti gibi oldukça güçlü bir partinin ilçe başkanı olmasına rağmen; ne bir zaman kibirlendi, ne kimseyi tehdit etti, ne kimseye kem söz söyledi, ne de kimseyi ötekileştirdi.
Her daim aynı mutavazılık-aynı beyefendilik.
Aynı zamanda iş bitiricidir.
Ali Başkan’ın gençlik kollarından ayrılışının hemen akabinde...
Bir yakınımın oğlu Ankara’da üniversite kazanır.
Aramadık, ulaşmadık siyasi-bürokrat bırakmaz, ancak çocuk bir türlü devlet yurduna yerleşemez.
Üniversite öğrencisi ısrarla babasına, “Baba Ali (Mutlu) abiye söyle, o çözer.” dese de babası, “Boşla oğlum falanın yapamadığı Ali mi yapacak!” diye arama zahmetinde bile bulunmaz.
Derken, çaresiz kalan baba, “Acaba recep ağa...” hesabı Ali Başkan'ı arar durumu iletir.
Ali Mutlu, “Ağabey o bakanlıkta görev yapan bir arkadaşım vardı hemen sana dönüyorum.” der ve 5 dakikada yurt işini çözer.
Böyle nicelerinin işini yapmıştır işi reklama vurmadan!
Ali Mutlu’nun OSB müdürü olduğuna bazı hemşerilerimiz tepki vermiş...
Efendim liyakat yok vs.
Neden bilmiyorum bu tür söylemler sadece Eskil’den birisi mevzu olduğunda aklımıza geliyor.
Çünkü, biz birbirimizi sevmiyoruz, birbirimize değer vermiyoruz, söz konusu görev ne olursa olsun bizden olanı layık görmüyoruz.
İşte; Rasim Çakın, Mesut Görür, Hacı Mehmet Yalvaç, Salih Altan, Bayram Dağlı, Dursun Altan gibi nice değerlerimizden bir İlçe Milli Eğitim Müdürü çıkaramadık yıllarca.
Aksaray’da harikalar yaratan Recep Çelen Hoca’ya destek olmak ne kadar aklımıza geldi.
Bizden olan bir Eskil Devlet Hastanesi Müdürümüz vardı. Abdullah Başkan ne kadar yanında olabildik.
Pırıl pırıl bir gencimiz...
Kız bizim oğlan bizim hesabı...
Annesi-babası bu topraklardan.
Ailesi güç şartlarda okutmuş o doktor olmuş ve onun önceliği yine memleketi Eskil’e ve hemşerilerine hizmet etmek.
Dr. Özgür Umay, mesela onun Başhekim olması için çabamız oldu mu?
Burada görevlerini başarıyla yürüten Eskil İlçe Milli Eğitim Müdürü; eniştemiz İbrahim Kılıçer, ve diğer görevlileri asla üzmek değil maksadım. Kendilerine hizmet-çabalarından dolayı teşekkür ederim. Sadece anlatmaya çalıştığım bir anlayışın göstergesi.
Bir kişinin bir yere getirilmesinden öte orada göstereceği başarısı ve liyakatıdır onu orada tutacak ve yüceltecek olan! Anlatmaya çalıştıklarıma en somut örnek; Vedat Belgemen.
Ziraat Mühendisi, Tarım Danışmanı ve Eskil Ziraat Odası Genel Sekreteri.
Tarımı ve bölgeyi biliyor, çiftçiyle sağlıklı iletişim kuruyor. Şimdi referansla geldi diye onun bu güzelliklerini görmezden mi gelelim.
Hayatımızı yön veren bizim tercihlerimizdir.
O tercihleri yaparken de mühim olan doğru, emin, güvenilir, çözüm odaklı insanları seçmektir.
Eğer OSB müdüründe aranacak tecrübeyse; bürokrasiyi bilen siyasal iletişimi kurabilecek kaç Ali Mutlu var içimizde!
Ali Şir Nevai’nin buyurduğu gibi, “Annenin seni ağaca çıkarmasının önemi yok, mühim olan o çıktığın ağaçtan dilediğin zaman inebilmektir asıl olan!”
Bize düşen insanlara o şansı verebilmektir!
Kamuya atamalar artık günümüzde yüksek bir oranda referans! ve mülakatla oluyor, hak ettiği şekilde bir kuruma giremeyen herhangi bir yakınımızı, arkadaşımızı, dostumuzu ve hemşerimizi bir kez olsun dert ettik mi?
Uğur Dündar örneğinde olduğu gibi insanlar ülkemizin dört bir yanında dikey bir şekilde yükselirken bizden olana anca tepki veririz bırakın o kadar da bizden olsun hemşerim!
Ali Mutlu’nun OSB müdürlüğünü eleştiren hemşerim, yarın Eskilli olarak sana, evladına ya da yiğenine bir görev tebliğ edilirse aynı tepkilere siz de değişik gerekçelerle maruz kalacaksınız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.