Yüce Allah’ın ayetlerinde, "Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda bize döneceksiniz" (Ankebut suresi, 57. ayet), "Hiçbir kimse Allah’ın izni olmadan ölmez. O, belli bir vakte bağlanmıştır" (Al-i İmran suresi, 145. ayet) ve "Nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size yetişecektir" (Nisa suresi, 78. ayet) şeklinde bildirilmektedir. Ayrıca, "Ecelleri geldiği vakit ne bir an geri bırakılabilirler ne de ileri alınabilirler" (Nahl suresi, 61. ayet) denilmektedir. Bu ayetler, ölümün kaçınılmaz ve takdir edilmiş bir gerçek olduğunu bizlere hatırlatır.

Ölüm, aynı zamanda aramızdan ayrılan sevdiğimiz insanları hatırlamanın, onları hayırla anmanın ve hayatta kalanların kendilerini hesaplamalarının yoğun yaşandığı dönemlerdir. En yakınını kaybeden insanların, zamanla kendi davranışlarına ve yaşayışlarına daha fazla özen göstermesi, doğal bir sonuçtur. Ancak zaman geçtikçe bu düşüncelerde de büyük erozyonlar yaşanabilmektedir.

Bir Müslüman, ölümün bir gerçek olduğunu unutmamalı ve kendisini, hesap verilmeden önce hesaba çekmelidir. Ölmeden önce hayatını değerlendirmeli, ne kadar ibadet ettiğini, yasaklardan ne kadar uzak durduğunu gözden geçirmelidir. Kendimize şu soruları sormalıyız: Allah ve Resulü’nün emirlerine ne kadar uyuyoruz? Yasaklardan gerçekten kaçınıyor muyuz? Eğer bu sorulara, "Evet, ibadetlerimi yerine getiriyorum, haramlardan da kaçınıyorum" cevabını verebiliyorsak, o zaman doğru yoldayız ve bu yolda devam etmeliyiz. Ancak eğer ibadetlerden uzak ve haramlara meyilli bir hayat yaşıyorsak, bu durum bizler için büyük bir tehlikenin habercisidir.

Dünya hayatı bir imtihan yeridir ve bu imtihanı güzel amellerle, iyi huylu ve ahlaklı bir şekilde geçirenler, hem bu dünyada hem de ahirette kazançlı çıkacaklardır. Büyük mutasavvıf ve düşünür Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi, ölümü "Şeb-i Arus" yani düğün gecesi olarak tanımlamıştır. Bu benzetme, ölümü gerçek sevgiliye kavuşma, Rabbe ulaşma olarak yorumlar. İnsan, dünyada her şeyden önce Rabbini sevmesi gerektiğini unutmamalıdır. Çünkü ölüm, sadece bu dünyadan ayrılmak değil, hakiki hayata kavuşmaktır. İmanımız gereği, ölümle yok olmuyoruz, aksine ebedi hayata kavuşuyoruz. Ahiret inancımızın beşinci temel şartı da öldükten sonra dirilmek ve ahiret gününe inanmaktır.

Rabbim, kayın biraderimin vefatından sonra yaşadığımız ayrılığı, Cennet’teki vuslatla taçlandırsın. O, yedi yıl süren tedavi sürecinde çok çaba gösterdi ve nihayetinde 27 Ocak 2025 tarihinde Hakkın Rahmetine kavuştu. Her ne kadar büyük bir üzüntü içinde olsak da, merhum kayın biraderimin sabrı, metaneti ve son anına kadar Kelime-i Tevhid’i zikretmesi, onun ne kadar güzel bir mümin olduğunun en belirgin göstergelerindendi. O, İmanlı bir şekilde bu dünyayı ve ibadetlerle dopdolu bir hayatı yaşadı. Cenaze namazı, 28 Ocak 2025 tarihinde Konya'nın Akören ilçesinde kalabalık bir cemaatin katılımıyla öğle namazının ardından kılındı ve merhum kayın pederinin yanına defnedildi.

Rabbim, merhum kayın biraderimin günahlarını bağışlasın ve onu Lütfu ve Keremi ile Ehl-i İman arasına katsın. Mekanını Cennet, makamını âli eylesin. Cenazeye katılan, sosyal medya üzerinden taziye mesajı yazan, bizzat arayıp taziye dileklerini ileten tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Rabbim, her birinizden razı olsun. Ayrıca, başta kayın validem olmak üzere eşine, ailesine, kardeşlerine ve tüm sevdiklerine sabır-ı cemil ihsan eylesin.

İmtihanı devam eden bizler için daha önce yazmış olduğum şiirimi ekte sunuyorum:

ÖLÜM DEĞİŞMEZ YASA

Ne ileri ne geri elbet gelecek başa,
Ölüm değişmez yasa, onun vakti hiç şaşmaz.
Kurtuluş için çalış, kapılma hiç telaşa,
Ölüm değişmez yasa, onun vakti hiç şaşmaz.

Başarılı ol, kurtul, emek gitmesin boşa,
Kur’an, sünnet yolunda güzel bir hayat yaşa,
Nefs ve şeytanı o zaman getirirsin hep tuşa,
Ölüm değişmez yasa, onun vakti hiç şaşmaz.

Nefis ve şeytanlara atılan her bir taşa,
Çok sevaplar verilir şuurlu bu atışa,
Müslümanca yaşa, geç sıratı koşa koşa,
Ölüm değişmez yasa, onun vakti hiç şaşmaz.

Ölüm çok yakın, durma katıl güzel yarışa,
Sınavı kazanmaya bak, İslam’la barışa,
Mutlulukla giriver, sınandığın varışa,
Ölüm değişmez yasa, onun vakti hiç şaşmaz.

Ailenle birlikte ahlaklı yüksel arşa,
Hilelerden uzak dur, kötüye olma maşa,
Alın terinle kazan, sahip ol helâl aşa,
Ölüm değişmez yasa, onun vakti hiç şaşmaz.

Hayatını bahara çevir, dönmesin kışa,
İman, ibadet ile cennetlere kavuşa,
Rol modelimizle biz erelim kurtuluşa,
Ölüm değişmez yasa, onun vakti hiç şaşmaz.

Bu yazıyı, hayatı daha anlamlı kılmak, ölümün getirdiği derin mesajı içselleştirmek ve her anımızı değerlendirerek İslam’ın ışığında yaşamayı hatırlatmak amacıyla kaleme aldım.