İç huzur için meditasyona gerek yok…

İç huzura değinmek istiyorum bu sefer ki yazımda… Maalesef ki günümüzün en büyük problemi iç huzur yoksunluğu… Nedir iç huzur önce ona değinmek istiyorum. Denge, istikrar, sakinlik ve uyum… İşte bunları bünyesinde barındıran bir insan iç huzuru yakalamış olan insandır. Geçenlerde bir arkadaşla konuşurken iç huzur için meditasyon öneriyorlar demişti… Ben aksine naçizane meditasyon önermiyorum. İç huzuru arayan bireylerin ne olursa olsun kendilerine minimum 1 hafta vermelerini rica ediyorum. Peki ne yapılmalı bu bir haftalık süreç içerisinde dediğinizi duyar gibiyim… Gelin buna cevabı şöyle verelim:

İç huzur için öncelikle huzurun varlığına inanmalısınız. Evet huzur diye bir kavram var ve gerçekten müthiş bir duygu… Hatta huzurun kokusu olsa eminim ki bir gül gibi kokardı… İçinize çektikçe tüm bedeninizi kaplayan müthiş o yoğunluğu damarlarınıza varana kadar hissetmenizi sağlayacak bir gül bahçesi kokusudur “huzur”… Özellikle kırmızı olanından hani… Hani Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam’ı anımsatandan… Bu huzurun varlığına inanıp kokusunu almak istediğiniz anda ilk adımı atmış oluyorsunuz… Sıra ikinci adımda. Şimdi sessiz bir ortam bulun kendinize… Tamam kabul çok sıkıntılarınız var; iş, güç, eş, ev, kira, evlatlar… Ya nerden bulalım Allah aşkına sessiz ortamı, vakit mi var diyorsunuz duyuyorum. Tamam ama bunu yapmak zorundasınız… Gidin psikologlara para verin, gidin meditasyon seanslarına katılın demiyorum… Maddiyatın çok zorladığı bu süreç içerisinde size gerçekten uygun bir teklif sunuyorum. Hiç yoksa gece yatmadan önce, hiç yoksa çalışma molalarınızda… Evet şimdi huzur var, siz de bu huzuru istiyorsunuz… Bu sessizlik içerisinde şunları düşünün; bu hayatta her şeyin bir gayesi var ama her şeyin… Yaşamak, eğitim almak, evlenmek, çalışmak belki de işini kurmak, ev almak, araba almak, şehir dışına çıkmak belki de yurt dışına çıkmak… Evlat sahibi olmak yahut evlat edinmek, belki de bir evcil hayvan almak vs vs bu örnekler çoğaltılabilir… Peki, yaradılış gayemiz nedir… Gelin Allah-u Teala Kur’an-ı Kerimde bu konuyla alakalı ne buyuruyor ona hep birlikte bakalım:

“Yoksa sizi, boşu boşuna/amaçsız yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”(23/Mü'minûn 115)

“Biz; gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.”(44/Duhan 38)

“Ben cinler ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım.”(51/Zâriyat 56)

Bu ayetlerin daha birçok örneği mevcuttur yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde. Daha net bir ifadeyle müminin varlık amacı “tevhittir”. Sözlükte “tek ve bir olmak” anlamındaki vahd (vahdet, vühûd) kökünden türemiş olan tevhîd “Allah’ın bir ve tek olduğunu kabul etmek” demektir. Varoluş yani yaradılış gayemiz Allah’a inanmak ve hayrın ve şerrin yalnızca O’ndan geldiğini bilmek ve iman etmektir. Şimdi bu ışıklar altında minimum bir haftalık süreç içerisinde bu konuyu düşünmenizi ve sonrasında da o mesajı dinlemenizi isteyeceğim. Hangi mesaj dediğinizi duyuyorum… Kur’an-ı Kerim Allah-u Teala’nın bize gönderdiği mesajdır. Gün içerisinde gerek yazılı gerekse sesli birçok mesaj alıyoruz ve merakla bunları açıp cevap veriyoruz. Cevap vermesek dahi merak ediyoruz “n’oldu acaba ne yazdı?”… Peki yaradan Rabbimizin mesajını kaç kez okuyup cevap verdik ?.. Şimdi susuyoruz… Çünkü bu zamana kadar çok da bakmadık cevap vermedik bu mesaja. İşte iç huzur bu mesajda gizli… Şimdi de ben Kur’an okumayı bilmiyorum diyenleriniz var duyuyorum. Sıkıntı değil… Bu 1 haftalık süreç içerisinde okumayı bilmiyorsanız yahut vakit bulamıyorum diyorsanız sadece dinleyin… Evet dinleyin… E anlamıyorum demeyin, dinleyin çünkü bir haftanın sonunda anlamasanız da istemsizce dinlemek istediğinizi göreceksiniz… Çok ciddi söylüyorum bunu yaşayacaksınız. İşte o an iç huzurun kapısını araladığınızı kendiniz de fark edeceksiniz… Günden güne bu huzur artacak ve o gül bahçesinin kokusuna sizde gark olmaya başlayacaksınız… Huzur uzakta değil içinizde artık. Ve sizin de bir gül bahçeniz var artık…

İç huzuru uzakta aramayın, o size çok yakın… İnşallah bana da bulmanıza vesile olmayı nasip etsin Rabbim. Ve alametlerini bir bir yaşayarak gördüğümüz, şahit olduğumuz bu ahir zamanda Rabbim ayaklarımızı yüce dinimiz İslam üzere sabit kılsın…

İnancımız kuvvetli, adımlarımız sabit, iç huzurumuz daim olsun…

Essalamü Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sariye Uçar Arşivi