
Erdoğan Kaya
Komşuluk ve Dostluklar Bitti mi?
O günkü yaşam şartları zordu, ama birlik, beraberlik, kardeşlik ve akrabalık bağları daha güçlüydü. Hele komşuluk ilişkileri, yüzde doksan ayrılmaz bir parçamızdı. Eskiden akrabalar, çat kapı gelirdi. “Neden habersiz geldin?” denmezdi.
Akrabanızdan biri geçerken size uğrar, sohbet ederdi. Evdeki düzensizlik ve ikramı hiç kimseyi ilgilendirmezdi. Kendi evi gibi sırrınızı saklar, hiçbir açığınız varsa söylemezdi. Herkes, akraba ve yakınlarını korur, kollardı.
Peki, şimdi öyle mi? Artık bir akrabaya telefon açmadan gidemiyorsunuz. Siz gel derseniz gelirler, ama istemiyorsanız bir bahane uydurur, "falan yerdeyim" veya "falan yere gidiyorum" diye yalan uydurur, görüşmezsiniz ve ara açılır, soğuyup gider. Dostlarınız, çıkarsız olarak sizi arar, birbirinize gidip sohbet ederdiniz. Var mı şimdi sohbet etmek için bir araya gelip konuştuğunuz insanlar? İşte ben, bu yüzden dostlukların ve komşulukların bittiğini düşünüyorum. Artık kimse kimseye gidip gelmiyor. Eskisi mi iyiydi, şimdiki halimiz mi?
Şehirlerde, dört duvar betonların arasına sıkışmışız. Aynı apartmanda yaşayan komşular birbiriyle görüşmüyor. Ayrıca, kiracılar birkaç ayda ya da yılda yer değiştiriyor, ne dostluk kurabiliyorsunuz ne de samimi komşuluk ilişkileri oluşturabiliyorsunuz.
Eskiden köylerde akraba ve dostluklar fevkalade iyi ve güzeldi. Ancak şimdi köyler boşaldı, gittiğinizde sohbet edecek kimseyi bulamıyorsunuz. İnanın, yeterli bir evim olsa, sürekli köyde kalmayı tercih ederim. Üç yıl boyunca mevcut baba evimde kalmayı denedim, ama sohbet edip oturup konuşacak çok az insan vardı. Yazları gidiyorsunuz, gelenlerin çoğu tarım işleriyle ilgilenip, sonra gidiyorlar. Oturup sohbet edebileceğiniz kimse yok.
Köylerde de dostluk ve sohbetler ölmüş. Yeni nesil, orada kalmadığınız için sizi yakından tanımıyor ve samimiyet yok. Böyle olunca, bizim gibi eski nesil insanlardan çok az kaldı. Gençler sizinle muhatap olmuyor, oturup konuşmuyorlar.
Geçen yıl köye gitmedim. Aslında yazları köyde yaşamayı çok seviyorum, ama eş-dost eksikliği nedeniyle gitmedim. Fakat fırsat bulursam, yalnız da olsam köyü ziyaret etmek istiyorum. En azından yazı köyde geçirebilmek için.
Şehirde ise zaten dostluk ve akrabalık ilişkileri kalmamış. Çocuklar bile yakınlarını ziyaret etmek yerine bayramlarda telefonla bayramlaşıyor. Bayramlaşma bile uzaktan uzağa olmaya başladı.
Ben çocukken, bu yaşımda bile köyde bayramlarda kim hangi şekerleri dağıtırdı, şekeri olmayanlar ceplerimize ne çerez koyardı, hala hatırlıyorum. Şimdi ise komşu çocukları, samimiyetleri olmadığı için sizinle bayramlaşmıyorlar.
O "eskiden" diyerek birbirimizden koptuk, uzaklaştık. Bu yüzden örf ve adetlerimizi unuttuk, kültürümüz yok olup gitti. Bu yalnızca ilimizde değil, ülke genelinde böyle olmuştur. Komşuluk ve dostluklar, menfaat ve çıkar üzerine devam ediyor. Çıkar ve menfaat bitince, o insanlar arasındaki ilişkiler de sona eriyor. Bunlar görünen olaylar.
Sonuç olarak: Eskiden komşuluk ve dostlukların samimi, içten ve sürekli olduğu bir zaman vardı. O günlerden bugüne gelene kadar toplumsal yapımızda büyük değişiklikler oldu. İnsanlar arasındaki ilişkiler çıkar ve menfaat odaklı hale geldi. Gerçek dostluklar ve komşuluklar giderek azaldı. Bu durumu değiştirmenin yolu ise, geçmişteki değerlerimizi yeniden hatırlamak ve onlara sahip çıkmaktan geçiyor. Kendi içimizde, birbirimize olan saygı, sevgi ve samimiyeti yeniden inşa etmemiz gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.